Yaşamda, yaşam çizgilerinin kesiştiği noktalar vardır. Çoğu zaman fark edilmeden yanından geçip gideriz. Bazen hiç umulmadık bir yerde, umulmadik biri tarafindan fark edildiğinde, yaşam çizgisi kesişen kişi veya kişilerin yaşamsal süreçlerine, birer dokunuş yapılmış gibi rutinden çıkarak çalışmaya başlar. İşte tam bu noktada alınan kararlar, kişiyi veya kişileri bağladığı gibi çalışmaya başlayan yaşam çizgisi bir bütün olan evreni de etkisine almıştır.
"Her insan öldürme yetisini içinde taşır. Herkesin bir kırılma noktası vardır. Çok şükür ki yalnızca pek azı, başkalarının ruhunda bu sıfır noktasına temas edecek gaddarlığa sahiptir."
Tek sözcükle, uzun yaşamak için duygularımızı öldürmemiz ya da genç ölmek için tutkuların eziyetini kabullenmemiz gerek, işte işin kırılma noktası burada.