kirmizicekic

kirmizicekic
@kirmizicekic
°maris stella°
Uzun bir süre kimseyle konuşmadım; içime döndüm. Dünya ile arama uzaklık koydum. Dünya güzeldi, içim de güzel olsun istedim. İçimde bir suçluluk, hatta kötülük yokmuş gibi yaparsam, yavaş yavaş kötülüğü unuturdum. Böylece hiçbir şey olmamış gibi yapmaya başladım. Hiçbir şey olmamış gibi yaparsanız ve gerçekten de hiçbir şey olmuyorsa, hiçbir şey olmaz sonunda.
Sayfa 89
Reklam
Korkudan sırtı ürpererek bir ileri bir geri bakıyor, dünyada tek başına kalmanın dehşetini ilk defa duyuyordu.
Sayfa 141 - Adam Yayınları - epub
"Gel de yitmekten korkma bakalım!..."
Sayfa 137 - Adam Yayınları - epub

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sad story
"Geçti gitti. Bir laf edemedim. Tren kısmı, gece vakitleri daha mı tez kalkar?"
Sayfa 129 - Adam Yayınları - epub
Çankırı Yöresi
"Koca isteyen kız, 'ölemedim, ölemedim' der, karı isteyen oğlan 'ben gurbete gideceğim' der. Böyledir Allanın işi!" dedi. Güldü bir zaman...
Sayfa 128 - Adam Yayınları - epub
Reklam
Bacağa bakıp dururken boğazımdaki muskayı görmesin mi? —Mintanının yakasını çözerek üç köşe tenekeden bir küçük kutu gösterdi.Boynuna geçirdiği ipin iki tarafında altışar tane yeşil boncuk vardı —: İşte bu muska... Sarhoş doktor: "Çıkar şunu!" dedi. "Vallaha, öldürsen çıkarmam, o hastalık muskası... Kes şu 'çıkar' lafını doktor bey, dinini seversen!" dedim. Doktorda laf çok: "Hastalık muskası ise... Haydi bakalım, hastalığını iyi etse ya!" dedi. "Etmeğe mutlak iyi eder. Lakin mektepli doktor olmadığından hükümetten korkar!" deyiverdim. Doktorla konuşmamız, sinema oldu, canım!...
Sayfa 113 - Adam Yayınları - epub
Yorumsuz.
Sağırdere'yi geçip Meryem'in evi önüne geldiği zaman silâh patlamağa başladı. Mustafa durup saydı: "Tamam yedi kurşun! İyi, güzel! Kız çıktı Selime!... Pelvan iyi bilmiş. Bir şarjöre kıydı Battal Ağa!"
Sayfa 102 - Adam Yayınları - epub
Mustafa görünmemek için çekildi. Yüreği, karnını bulandıracak kadar hızlı vuruyor, yanaklarından şakaklarına doğru bir sıcaklık yayılıyordu. "Adam sevdiğinden korkar mı? Sevdalanmak kötü... Sevdalanmak erkek kısmına yarayışlı değil!"
Sayfa 43 - Adam Yayınları - epub
Biz köylüyüz, arslanım, birbirimize karşı kurt gibiyiz, yabancıya karşı köpek gibi... Kendimiz toprakta yatarız, hatırlı konuğa kaba döşek saklarız. Komşuna bir yumurta vermezsin, versen de ilerde geride lafını edersin, başına vurursun, hatırlı konuğun atına tohumluğunu yedirirsin!
Sayfa 41 - Adam Yayınları - epub
“Sorgulamalar” derdi genç meslektaşlarına, “zor iştir”. Asla eklemeyi de unutmazdı: “Parayı ya da spermi takip edin. Her cinayet böyle çözülür.”
Sayfa 114 - NTV Yayınları - epub
Reklam
Berlin’de satılan beyzbol sopalarının sayısı top satışlarının dört katıdır.
Sayfa 109 - NTV Yayınları - epub
Kanibalizmin farklı türleri vardır. İnsanlar, açlıktan, dini sebeplerden ya da genellikle cinsellik kökenli ağır kişilik bozukluklarından dolayı insan eti yer. Patrik, Hannibal Lecter karakterini Hollywood yarattı zannediyordu, ama o insanlık tarihi kadar eski. Avusturya’nın Steiermark eyaletinde, 18. yüzyılda, Paul Reisinger altı “bakir genç kızın atan kalbini” yedi; dokuz tane yemeyi başarırsa, kendini görünmez kılacağına inanıyordu. Peter Kürten kurbanlarının kanını içerdi. 70’li yıllarda Joachim Kroll, öldürdüğü en az sekiz kişiyi, 1948’te Bernhard Oehme ise kendi kız kardeşini yedi. Hukuk tarihinde, insanın aklının almadığı birçok örnek vardır. Karl Denke, 1924’te tutuklandığında, mutfağında bilumum insan parçaları bulundu: Sirkeye yatırılmış et parçaları, kemik dolu bir kova, eritilmiş yağla dolu tencereler ve içinde yüzlerce insan dişi bulunan bir çuval. Denke’nin üzerinde insan derisinden dikilmiş bir pantolon askısı vardı; askının üzerinde meme uçları görülüyordu. Karl Denke’nin kurbanlarının sayısı bugüne kadar hâlâ bilinmiyor.
Sayfa 79 - NTV Yayınları - epub
Şu dağ başını bile gelip bulan ne tatsızlıklar var dünyada! Dünya tatlı da, birbirlerine çirkin yazgılar oluşturmak için insanlar yaratıyor tatsızlıkları!
Sayfa 10 - Ayrıntı
Sonunda bir biçimde geçiyor günler, ama tatsız bir yığın şeyi iyice tatsız etmeden de geçmiyor.
Sayfa 9 - Ayrıntı
Bu gerçeğin, ilk kez 1987 yılında, Gürcistan'da farkına vardım. Meğer, kendisinden özür dilemem gereken ne çok insan varmış dünyada...
Sayfa 7 - e Yayınları pdf
1.036 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.