Yazdığım diğer 'inceleme'ler gibi bu da yalnızca kitaptan bana kalan hissiyatı yansıtabilme ve okumaya teşvik edebilme amacından öteye bir çaba olmayacak, bunun üstünde bir yetkinlikte göremem kendimi. Bu kısa uyarıdan sonra devam ediyorum.
Kısaca kitabın özelliğine değinmek gerekirse, alegorik öykü ("Alegori; bir görüntü, bir yaşantı veya
Daha önce hiç beğenmediğim Tatar Çölü adlı romanından sonra, isminden etkilenerek aldığım bu kitap, Tatar Çölü'nün aksine kısa hikayelerden oluşuyor.
Kitaptaki en uzun hikaye otuz sayfalık "Tanrıyı Gören Köpek".
Önceki kitabında farkına varmamıştım ama yazar kesinlikle Franz Kafka'dan etkilenmiş .
Hatta, kitapta Hamamböceği isminde bir hikaye bile var.
Fantastik hikayelerle karşılaşıyorsunuz.
Ben özellikle Yedi Kat adlı hikayeyi çok beğendim.
Ancak hikayeler ne kadar ilginç ve düşündürücü olsa da, insanın içini karartıyor.
Açıkçası ben daha iç açıcı hikayeleri tercih ediyorum.
Daha önce Kafka okumayanlar için bir hazırlık kitabı olabilir.
"Cinsel ilişki, bir zamanlar sadece kocanızla yaşadığınız bir şeydi. Sonra sevdiğiniz insanla paylaştığınız bir şeye dönüştü ancak şimdi eğlence amacıyla yaşanıyor."
Yaşlılar cinsel ilişkiyi, tenis ya da koşu gibi "eğlence" aracı olarak görme fikrini benimsemeyebilirler. Ancak çoğu genç, ilişkileri duygusal yönden yıpratıcı,
Açıkçası özgüvensiz Can Manay in kendi egosunu tatmin etme çabalarıyla başlıyoruz kitaba. O kadar inanamış olsa gerek ki olanlara, Duru yu sahiplendiğini düşünmesine inandırmaya çalışıyor kendini bu alt metin olarak bariz farkediliyor. Zaten birine sahip olmak ne kadar saçma bir kavram, yani biri sizi seçti sizin yanınızda diye ona sahip mi
göğsünde eskiyen kılıçlar yıldızlara çarpar
parçalanıp yeniden dağılır gökyüzüne
gürültülüdür, sessizdir, sonsuz bir uzunluktur
uyanınca atlar kısa uykularından
suyu arayan için elbette susuzluktur
Saatleri Ayarlama Enstitüsü ile okurların kalbinde taht kuran sayın Ahmet Hamdi Tanpınar serüvenim devam ediyor. Mahur Besteyi, Atilla İlhanın şiirinden yahut aynı şiirinin sözlerini şarkı olarak seslendiren Ahmet Kayadan biliyoruz. Şimdi geldi halkayı tamamlamaya yani eseri okumaya.
Öncelikle Saatleri Ayarlama Enstitüsü eserindeki heyecanı ve coşkuyu bu eserde yakalayamadım. Hatta yanından bile geçemedim. Bunun en büyük nedeni olayların çok kopuk olması aslında şöyle, hikayelerdeki karakterler bir şekilde bağlantılı lakin durum okura bir odak kaybetme psikolojisi yaşatıyor. Hepsini bağlantılı evet ama bir türlü düğüm atıp bağlama şansımız yok. Kitabın adı çok kısa bir yer de geçiyor geri kalan kısımlarda düşündüm neden kitabın adı böyle konulmuş diye.
Pozitif yanlarına gelecek olursak o yönde şöyle umutluyum, kitap aslında bir üçlemenin ilk halkası, devam eserleri olan "Sahnenin Dışındakiler" ve "Huzur" ile burada yarım kalan yani düğüm atamadığım noktaların bağlanacağını ümit ediyorum. Bu eserde karakterleri belki tanıtılması planlanmıştı, analizlerin yapılıp diğer eserlere için bir hazırlık aşamasıydı, okumadan bir şey demekte aslında pek doğru değil. Ama dediğim gibi bende heyecan ve coşku yaratmadı.