Öne Çıkan Alacakaranlık kitaplarını, öne çıkan Alacakaranlık sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Alacakaranlık yazarlarını, öne çıkan Alacakaranlık yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bak, nasıl bir devirde yaşıyoruz. Aşk, dostluk, alaka, hepsi yok olmuş, sözcükler anlamsızlaşmış. Bu hareketsiz suratları ve tahtadan yontulmuş şekilleri göremiyorum. İnsanoğlu gerçekten de çıldırmış.
Alacakaranlık Sadık Hidayet'in dördüncü kitabı, 1933 yılında Fransa'da yazılmış öykülerinden oluşuyor. "Kör Baykuş"tan hemen önce yayınlanmış bu kitap. İlk hikaye kitapları olan "Diri Gömülen" ile "Üç Damla Kan"ı okumadım. Belki yazım tarzı gelişimi, karşılaştırma yapma vb. gibi sebepleri göz önüne alarak sırayla
Yeryüzünde yaşayanların varlığını da inkâr ediyorum. Aslına bakarsanız, yaşayanların varlığı diye bir şey var mı acaba? Bir mevhumdan öte bir şey mi? Bir avuç gölge. Korkunç bir karabasan ya da bir esrarkeşin gördüğü dehşet verici bir kâbus sonucunda oluşan bir avuç gölge. Ta başından beri bir vehim, bir aldatmacadan başka bir şey değiliz.
Sen sanıyor musun ki ölüm isteği yaşama isteğinden daha zayıf? Aşk ve ölüm iç içe olmuş hep. İnsanoğlu yaşam savaşı verirken, aslında ölümü arzu edegelmiş. Bugün özgür kalmış; rahat bir yaşam için her şey temin edilse bile, yine de içindeki ölüm isteği zayıflamamış hatta daha bir güçlenmiş. Kendi kendini yok etme ve toplu olarak yok etme şeklini almış. Nitekim bütün insanlar sabırsızlıkla toplu yok oluşu arzulamakta, ölüm için savaşım vermekte. Bu insan varlığının mantıklı sonucu.
Bak, nasıl bir devirde yaşıyoruz. Aşk, dostluk, alaka, hepsi yok olmuş, sözcükler anlamsızlaşmış. Bu hareketsiz suratları ve tahtadan yontulmuş şekilleri göremiyorum. İnsanoğlu gerçekten de çıldırmış.