Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ali Nizami Bey’in Alafrangalığı ve Şeyhliği

Abdülhak Şinasi Hisar

Ali Nizami Bey’in Alafrangalığı ve Şeyhliği Sözleri ve Alıntıları

Ali Nizami Bey’in Alafrangalığı ve Şeyhliği sözleri ve alıntılarını, Ali Nizami Bey’in Alafrangalığı ve Şeyhliği kitap alıntılarını, Ali Nizami Bey’in Alafrangalığı ve Şeyhliği en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Çocuk gözlerinin kondukları yerde keşfettikleri güzellik ve sanat hazineleri hudutsuzdur. "
"Zira bulduğuna kanmak bulmak demektir. Asıl saadetin (basit, fakat gözden kaçıp unutulan hakikat!) içimizdeki kanaatten ibaret nisbi bir şey olduğu, esastır."
Sayfa 55 - YKYKitabı okudu
Reklam
"Zira bulduğuna kanmak bulmak demektir.Asıl saadetin ( basit fakat gözden kaçıp unutulan hakikat!) içimizdeki kanaatten ibaret nispî bir şey olduğu esastır. "
Sebepler ne kadar ayrı, tarihler ne kadar başka ve ölçüler ne kadar farklı olursa olsun, işte, dünya saltanatını bırakarak bir manastıra çekilen İmparator Şarlken gibi, Ali Nizami Bey de, bir bakıma, kendisini, "hanıkah" dediği evinde, sırtından yükünü atmış, ferahlamış duyuyordu.
Sayfa 56 - YKYKitabı okudu
Ehemmiyet verdiğimiz her sözün ağzımızdan çıkabilmek için merhun bulunduğu bir vakit vardır. Tehlikeli bulduğumuz her sözü açığa vurmak için bir karantina devrine tâbi tutarız. Zehrini bildiğimiz her söz, çiçekler arasında dolaşan bir yılan gibi, başka sathî sözler altında gizlene gizlene süründükten sonra ifadesinin imkânını bulur ve meydana çıkar.
"Derinlerin hem gizli,hem amansız ikna kuvvetiyle iman ediyordum ki, şehir ve hayat yollarının sonsuz bir taaddüdü vardır. Ve insan adımlarının tenevvüü müthiştir. Gözlerime nice farklarla, hep birden çarpan bu yolların çokluğuna,bu hususiyetlerin tenevvüüne hayran oluyordum. Bana bu heyecanı veren de işte bu toplu görünüş ve intizarın bir gün inkılap edeceği davranıştı."
Reklam
"Gerçi bu yaşadığımız zamanlar bizim bir tahterevalli oynar gibi bir hayli ilerlemiş bir alafrangalıktan bir hayli geri kalmış bir Şarklılığa lezzetle, bir gidip bir geldiğimiz zamanlardı. "
"Ezan saatinin karanlıkları başlar ve Nizam cihetinin İstanbul üstündeki ufukları kan ve mercan kızıllıklarıyla tutuşur, yanarken çiçeklerin daha susmamış kokuları, insanları uzak ve güzel gösteren akşam renkleri ,sükûtun ve karanlığın tatları gönlümüze dolardı. "
Zehrini bildiğimiz her söz, çiçeklerin arasında dolaşan bir yılan gibi, başka sathî sözler altına gizlene gizlene süründükten sonra ifadesinin imkânını bulur ve meydana çıkar.
"Ehemmiyet verdiğimiz her sözün ağzımızdan çıkabilmek için merhun bulunduğu bir vakit vardır. Tehlikeli bulduğumuz her sözü açığa vurmak için bir karantina devrine tâbi tutarız. "
234 öğeden 151 ile 160 arasındakiler gösteriliyor.