Ali Nizami Bey’in Alafrangalığı ve Şeyhliği

Abdülhak Şinasi Hisar

Ali Nizami Bey’in Alafrangalığı ve Şeyhliği Sözleri ve Alıntıları

Ali Nizami Bey’in Alafrangalığı ve Şeyhliği sözleri ve alıntılarını, Ali Nizami Bey’in Alafrangalığı ve Şeyhliği kitap alıntılarını, Ali Nizami Bey’in Alafrangalığı ve Şeyhliği en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir geçmiş zamanı böyle bütün hususiyetleri, renkleri, şekilleri ve insanlarıyla göstermek bütün bir felsefe ayarında tutulacak bir muvaffakıyet değil midir? Zira bütün iddialarına rağmen felsefe sistemleri bile, olsa olsa filozofların zamanlarını ve ruhi hâletlerini göstermek ve söylemek değil midir? Siz bütün kainatın esaslı sırrını bulup asıl hikmetini söylediğinizi umarsınız. Halbuki ifade ettiğiniz ancak kâinatın bir tek köşesinde, bir an için açmış bir tek ve muvakkat hakikatten ibarettir. İşte, muvaffak olunca, sanat da, en yüksek felsefe gibi, bunu mükemmel olarak gösterir!
Sayfa 17 - 2. Baskı, İstanbul, Şubat 2011, YKYKitabı okudu
Sebepler ne kadar ayrı, tarihler ne kadar başka ve ölçüler ne kadar farklı olursa olsun, işte, dünya saltanatını bırakarak bir manastıra çekilen İmparator Şarlken gibi, Ali Nizami Bey de, bir bakıma, kendisini, "hanıkah" dediği evinde, sırtından yükünü atmış, ferahlamış duyuyordu.
Sayfa 56 - YKYKitabı okudu
Reklam
"Derinlerin hem gizli,hem amansız ikna kuvvetiyle iman ediyordum ki, şehir ve hayat yollarının sonsuz bir taaddüdü vardır. Ve insan adımlarının tenevvüü müthiştir. Gözlerime nice farklarla, hep birden çarpan bu yolların çokluğuna,bu hususiyetlerin tenevvüüne hayran oluyordum. Bana bu heyecanı veren de işte bu toplu görünüş ve intizarın bir gün inkılap edeceği davranıştı."
"Gerçi bu yaşadığımız zamanlar bizim bir tahterevalli oynar gibi bir hayli ilerlemiş bir alafrangalıktan bir hayli geri kalmış bir Şarklılığa lezzetle, bir gidip bir geldiğimiz zamanlardı. "
"Ezan saatinin karanlıkları başlar ve Nizam cihetinin İstanbul üstündeki ufukları kan ve mercan kızıllıklarıyla tutuşur, yanarken çiçeklerin daha susmamış kokuları, insanları uzak ve güzel gösteren akşam renkleri ,sükûtun ve karanlığın tatları gönlümüze dolardı. "
Benliğinin şiirini duymak hassa­sından tamamiyle mahrummuş.
Reklam
206 öğeden 141 ile 150 arasındakiler gösteriliyor.