Merhabalar,
@Satansdiary ile Feminizm, Cinsiyet Eşitliği ve Kadın Kitaplığı üzerine bir sohbet gerçekleştirdik.
youtube.com/watch?v=gAYDcOv...
Tekrar tesekkür ederim Ömer teklifin için. Sohbetimizde kadının gizli kalmış tarihinden aile kurumuna, şiddet türlerine, kadınların ve erkeklerin içsel gelişimlerine dair kitap
Anne: Melek mi, Yosma mı? eserini tartışacağız.
Tarih-Mekan: 9 Temmuz Pazar, Saat 14:00, Route-Kütüphane Katı
Adres: Selanik 2 Caddesi No:70 / Kızılay
Kontenjan, kayıt vb. süreçler olmaksızın toplantımıza katılabilirsiniz. Sizleri de aramızda görmekten mutluluk duyarız.
Tanıtım yazısından bir kesit: "Bu kitabın konusu anne olmaktır" diyor Estela Welldon, "tüm iyi güçlerinin yanı sıra bazen de "sapkınlık gücü"yle annelik. "Anneler birer melektir, çocuklarına asla yan gözle bakmazlar" ya da "sapkınlık erkeklere özgüdür, kadınlar olsa olsa nevrotik olurlar" gibi ön kabulleri sorgulayan yazar, çocuğunu taciz eden veya hırpalayan annelerin yahut fuhşa yönelen kadınların da "sapkın" olabileceğini ileri sürüyor ve iddialarına klinik deneyimlerinden kanıtlar getiriyor. Çocukluğu yeterli ana-baba ilgisinden yoksun geçen ya da ana-babasının cinsel saldırısına maruz kalan kadınların, hem kendi bedenine hem de çocuğuna karşı sapkın tutumlar geliştirebileceğini ya da fuhşa yönelebileceğini gösteriyor, kadınların kendi bedeninde, çocuğunun ya da müşterisinin bedeninde anne ve babasından intikam alma olasılıklarını irdeliyor.
Aşağıdaki linkten İnstagram hesabımıza da ulaşabilirsiniz.
instagram.com/ankarakizilayki...
Anne: Melek mi, Yosma mı?
anne - çocuk ilişkisi, idealize edildiği anda şiddete döner. anneliğin yüceltilmesi, çocuk için şiddettir. ama aynı zamanda, anne olmayan kadınlar ve hatta anneler için bile şiddet ve sömürüdür.
"cennet annelerin ayakları altında" iktidarın sömürü cümlesidir.