Araba Sevdası Bihruz Bey'in bir gezisi esnasında Periveş Hanım'ı görüp aşık olması ile başlar. Bihruz Bey'in aşkını itiraf etme çabaları ve yanlış anlaşılmalar ile de devam eder. Romanda gerekçesi olmadan söylenen yalanlar ve sorgulanmadan bu yalanlara inanılması, kendi hayal ürünü ile asıl gerçekler arasında gidip gelmesi Bihruz Bey'in yaşamını içinden çıkılmaz halde karıştırır. Böylece Bihruz Bey gözüyle gördüğü gerçeğe inanmaz.
Roman yanlış Batılılaşma ile ilgilidir. Çünkü başkarakter Bihruz Bey yurt dışına çıkmış güya görmüş geçirmiş birisidir. Ancak bu sadece görünüştedir. Düşünce, bilim ve edebiyat yönünden değil, bunlar olmaksızın davranış yönünden Batı'ya benzemeye çalışır.
Bihruz Bey için Periveş Hanım'ın aslında kim olduğu önemli değildir. İlk bakışta arabasını görmüş olduğu Periveş Hanım'ı da kendisi gibi zanneder. Hatta resmen önemli olan söylemek istediklerinin Periveş Hanım'a ulaşıp ulaşmaması değil kendi hayalinin nasıl ilerlediğidir. Kısacası Bihruz Bey bir hayal kurmuştur ve bu hayalin tam da düşündüğü gibi gerçekleşmesini beklemektedir. Diyebiliriz ki Bihruz Bey'in sevdası Perives Hanım'a duyduğu sevgi değil araba sevdasıdır.