Arayışlar Kitabı
İmam GazaliArayışlar Kitabı Gönderileri
Arayışlar Kitabı kitaplarını, Arayışlar Kitabı sözleri ve alıntılarını, Arayışlar Kitabı yazarlarını, Arayışlar Kitabı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aklın yalanlaması olmasaydı sen beni doğru kabul etmeye devam edecektin. Aklın ortaya çıkıp algıyı yalanladığı gibi' aklın idrakinin arkasında bir başka hakim daha bulunup ortaya çıkınca aklın hükmünü yalanlamayacağı nerden belli. Böyle bir idrakin henüz ortaya çıkmamış olması yok olduğunu göstermez.
Sayfa 13
Yine de anladım ki Allah' ı bilmemek kalbi öldüren bir zehirdir.
Sayfa 68 - İlke yayıncılıkKitabı okudu
Anladım ki bir disiplini anlamadan ve ne olduğunu bilmeden reddetmek, karanlığa taş atmak gibidir.
Sayfa 22 - İlke yayıncılıkKitabı okudu
Nice ilaç var ki hastanın biri ondan yararlanır, diğeri ise zarar görür.
Sayfa 19 - İlke yayıncılıkKitabı okudu
Diyorsun ki, "Falanca âlim haram yiyor". Onun o şeyin haram olduğunu bilmesi senin içkinin, domuz etinin ve faizin, hatta dedikodunun, yalanın ve laf taşımanın haramlığını bilmen gibidir. Sen bunu bildiğin halde yapıyorsun. Bu yaptığının günah olduğuna inanmadığın için değil, yenik düştüğün nefsanî arzuların yüzünden yapıyorsun. O âlimin arzuları da seninkiler gibidir. Sen kendi arzularına yenik düştüğün gibi o da kendi arzularına yenik düşmüştür. Bunun dışındaki onu senden ayrıcalıklı kılan diğer dinî meseleleri bilmesi, o belirli haramdan, senden daha fazla sakınmasını gerektirmez. Tıp ilmine güvenen niceleri vardır ki dok- toru yasaklasa bile meyve yemekten ve soğuk su içmekten kendini alamaz. Ama onun böyle yapması bu yaptığının zararlı olmadığını ya da tıp ilmine güvenmenin doğru olmadığını göstermez.
Sayfa 83
Doğruyu kişisine göre tanıma! Aksine doğruyu tanı ki doğru olanları da tanıyasın!"
Sayfa 34
Sonra bunun kesin delile dayalı olarak ispatlandığını duyunca delilde şüphe etmezler de İslam'ın bilgisizliğe ve kesin delillerin inkârına dayandığına inanarak felsefeye karşı sevgi; İslam'a karşı da düşmanlık beslemeye başlarlar. İşte bu sebeple İslam'a ancak bu ilimlerin topyekûn inkâr edilmesi yoluyla yardım edilebileceğini sananların dine zararları çok büyük olmuştur. Dinde bu ilimlerle ilgili olumlu veya olumsuz bir yargı olmadığı gibi bu ilimler- de de din hakkında herhangi bir yargı yoktur.
Sayfa 28
Anladım ki bir disiplini anlamadan ve ne olduğunu bilmeden reddetmek, karanlığa taş atmak gibidir
Sayfa 22
Çünkü iyileştiren ilaçlar, hastalığa göre değişir. Nice ilaç var ki hastanın biri ondan yararlanır, diğeri ise zarar görür.
Sayfa 19
Anlattıklarımla demek istediğim şudur: Kişi, aradığını bulmak için, öyle yoğun gayret göstermelidir ki, bu, onu aramadığını bile aramaya itmelidir. Çünkü apriori bilgiler, aranamazlar, zaten vardırlar. Var olan, aranınca kendini saklayıp kaybolur. Aranamayanı arayan kişi, arananı/aranması gerekeni aradığı için hata etmekle suçlanmaz.
Sayfa 15
Çünkü delil olmadan savunma yapılamazdı.
Sayfa 14
Şu halde uyanıkken algı-larınla ve aklınla var olduğunu düşündüğün şeylerin, içinde bulunduğun bu hâle (uyanıklık hâline) nispetle gerçekte var olduğuna nasıl güvenebiliyorsun?! Uykudan sonraki uyanıklık gibi, uyanıkken öyle bir hâle geçiverirsin ki uyanıklığın da o hâle nispetle uyku gibi olur ve o hâle geçtiğinde aklınla kurguladığın şeylerin tamamen hayal ürünü olduğunu anlarsın.
"Bu, kalbe inen ve bütün vücudu etkileyen bir derttir. Bunun kafaya takılan sıkıntıdan kurtulmaktan başka bir tedavisi yoktur."
Onlar hep doğruyu kişilerle bilirler; kişileri doğruyla değil. Bu ise sapkınlığın son sınırıdır.
Beden sağlıklı olunca insan mutlu olur, hastalanınca helak olur. Kalbin de sağlık ve selameti vardır. "Allah'ın huzuruna selim kalple gelmeyenler kurtulamazlar."
Şuara süresi 89
Sayfa 67