Ah benim hemşehrim. Seni de mi delirttiler. Hoş geldin o halde aramıza. Yaşasın delilik.
Okuduğum ikinci Hüseyin Kıran kitabı. Çıta yükseliyor. Tavsiye üzerine almıştım. Sanırım en beğenilen kitaplarındanmış.
Bol metafor içeriyor. Neyi düşünmek istiyorsanız onu bulabilirsiniz. Neyseniz o olabilirsiniz okurken. Hangi taraftasınız? Deliler ülkesi mi? Normal geçinenler Dünya'sı mı? Ki bence yazarın amacı da buydu. Çünkü var olan Dünya'ya uyumsuz bir bireyin kendi dünyasını kendi varoluşunu kendi sınırsızlığını ve sonsuzluğunu yaratma çabasını okuyacaksınız. Ah hayır sakin olun. İzin vermeyecekler. İlaçlarla, telkinlerle sizi 'normalleştirmeye' çalışacaklar. Kendiniz olmanızı istemeyecekler.
Siz de yaşıyorsunuz değil mi? Uzun bir otobüs yolculuğunda kenar lambalarının yola vuran gölgelerinin üzerinden geçen tekerlek ile sanki ip atlıyormuş hissini yaşarken, rüyalara dalmadan önce tavana bakarken bir yabancı şehirdeki otel odasında ki eğer fakir değilseniz... Hayaller kuruyorsunuz, neyi değiştirebilirim diye. Ama o sesi duyuyorsunuz sonra.
"Ruhi Bey, ( Ali Bey, Ceylan Hanım, ...) uyanın artık, kendinize gelme vakti. Sonsuza kadar böyle gerçeklerden kaçamazsınız. Gerçekler gerçekten inatçı şeylerdir, siz bunu bilecek insansınız."
Hayır bilmiyorum. Bildiğim tek şey hayatımın içine ettiğiniz.