Bilimle uğraşmanın ana nedenlerinden birisi insanoğlunun evrendeki yerini anlama çabasından kaynaklanmaktadır. Dünyanın en ünlü filozoflarının bu konuya dair çokca sözleri bulunmaktadır. Doğru veya yanlış olarak fikirler türetmişlerdir. "Onuncu yüzyılda yaşayan bir İtalyan, on beşinci yüzyılda kendini evinde hisseder, ancak on beşinci yüzyılda yaşayan bir İtalyan, yirminci yüzyılda kendisini Sezarlar dönemindeki İtalya'daki kadar yabancı hisseder" Bu alıntı rönesans döneminden sonra bilimin kazandığı ivmeyi göz önüne sermektedir.
Kopernik 16. yüzyılda tabuları yıkarak, dünyanın evrenin merkezinde olmadığını söylemiştir. Kopernik'in izinden giden çok sayıda bilim adamı bu düşünceleri geliştirmiş ve 17.yüzyılın başlarında Galileo dünyanın güneş etrafında döndüğünü kanıtlamıştır. Bu kitabın başlangıç noktası burasıdır.
Bilim Tarihinde dünyanın en ileri gelen bilim insanlarının kısa hayat hikayelerini , okudukları okulları, çalışmalarını ve yayımladığı eserlerini oldukça fazla miktarda görebilirsiniz. Newton'dan Cavendis'e, C Darwin'den R Feynman'a büyük bilim insanlarının arkadaşları ısrar etmese bugün belki de var olmalarını sağlayacak eserleri yayımlamayı düşünmediğini öğreneceksiniz.
Kopernik'in evren modelinden kara deliklere, süper novalara kadar bilimde varolan tüm ana konular bu kitapta kendine yer bulmaktadır. Sürükleyici ve heyecan verici bir kitap olmasının yanı sıra bilgiye boğması ve birçok yerde ayrıntıya girmesi sebebiyle okuması kolay olmayan bir kitap.