Öncelikle, benim okuduğum iki yüz beş sayfalık eski basım bir kitaptı, onu söyleyeyim. Biraz bakındım ama o versiyonunu bir yerlerde göremedim.
Bana bu kitaptan geriye kalan Özdemir Asaf'ın sonsuz duygusallığı -kendisini yalnız şiirlerinden bilirim-, müthiş birkaç dostla içilen birkaç bardak çay, şaşkın bir fotoğraf, bir de şu, hepsinden öte fena bir noktaya dokunan dizeler var:
"Ben üç şey biliyorum;
Dinlemekle dört kılana anlatacağım."
Şiir dünyası, insanın yüreğini ele geçiren, duygularını ona hatırlatan, felsefeye yakın ve ondan bir o kadar uzak çılgın bir mecra. Özdemir Asaf da bu dünyanın sıkı bir sakini; pek "çiçekli", pek üzgün.
Keyifli okumalar.