Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bir Yaz Akşamı On Buçukta

Marguerite Duras

Bir Yaz Akşamı On Buçukta Gönderileri

Bir Yaz Akşamı On Buçukta kitaplarını, Bir Yaz Akşamı On Buçukta sözleri ve alıntılarını, Bir Yaz Akşamı On Buçukta yazarlarını, Bir Yaz Akşamı On Buçukta yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
112 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
“Göçüp gitmiş aşkların yakıcı tadı var ağzında.” Biten aşkları anlatan, kısacık, yalın bir kitap ancak okurken hissettiriyor yaşanılan can sıkıntısını. Yazdıklarıyla yazmadıklarını düşündürten bir kitap.
Bir Yaz Akşamı On Buçukta
Bir Yaz Akşamı On BuçuktaMarguerite Duras · Can Yayınları · 2018176 okunma
Göçüp gitmiş aşkların yakıcı tadı var ağzında.
Sayfa 110Kitabı okudu
Reklam
Göğün kara perdesinin ardında onu ilk gözlerinden mi öpmüştür acaba?
İnsan bu yorgunluk dışında dünyadaki her şeyle mücadele edebilirmiş gibi geliyor.
"Göçüp gitmiş aşkların yakici tadi var ağzında"
Sayfa 110 - CanKitabı okudu
112 syf.
9/10 puan verdi
Maria ve Rodrigo Paestra'nın hikayesini öyle bir noktada kesiştiriyor ki Duras. Tekrar okunası, üzerine günlerce düşünülesi. Maria, eşi, çocuğu ve kız arkadaşı ile çıktığı tatilde fırtınaya yakalanıp bir kasabada konaklar ve Rodrigo'nun eşi ve eşinin sevgilisini öldürmesi ile karşı karşıya kalır. Sevgiyi derinlemesine inceliyor Duras. Bazı şeyleri yazmadan söylemiş oluyor okura. Bazı cümleleri ise gayet net. İkili ilişkilerde nerede dur denilmesi gerektiğine dair olan durumu çok çarpıcı bir şekilde öğreniyor Maria. Farkına varabilmek bazen acı verir ama varmak da gerekir. Bu kısa ama uzun yolculukta el ele yürüdüm Maria ile. Onun duygularını anlamaya çalışarak, onun Rodrigo'yu anlamaya çalışması gibi. Hayatınızın bir zamanında şans vermelisiniz bu kitaba ve hatta Duras'a.
Bir Yaz Akşamı On Buçukta
Bir Yaz Akşamı On BuçuktaMarguerite Duras · Can Yayınları · 2018176 okunma
Reklam
"Oyun baştan kaybedilmişti," diye devam ediyor Maria. "İnsan bir eli kaybedince böyle uzun uzadıya üstünde konuşma ihtiyacı duyar işte."
Sayfa 96
Ufkun, renksiz, değişken, sınırlanması imkansız ufkun bir yerlerinde bir yerlerinde bir saldırı başlıyor. Zihnin bir yerlerinde bir saldırı başlıyor, bedende ise giderek artan bir rahatsızlık, daha önceki hiçbirinin anısına indirgenemez cinsten, kendi üslubunu arayan bir rahatsızlık. Halbuki, halbuki, gökyüzü dupduru ve mavi, öyle olduğunu kabul edelim. Hala öyle. Elbette tesadüfi bir aydınlıktı sadece, ruh halindeki bir değişimin kusursuz bir yanılmasıydı ve eskilerden gelen ani bir kendinden hoşnutluğun etkisi altında ortaya çıktı, çeşitli yorgunlukların ve yorgunluğun, bu gecenin etkisi altında. Belki de?
Sayfa 63
Pierre'in onun üzerindeki iktidarının, ona olan aşkında kusur etmesinin, ona yönelik iyi niyetinin yeri doldurulmaz parfümünü püskürtmüş üzerine, aşkın sonunun kokusu var üzerinde.
..Maria'nın odasına girdiğinde, Maria'ya olan aşkının matemi içinde. Bilmediği şey, müsebbibi olduğu Maria'nın yalnızlığının, bu akşam Maria'nın tuttuğu bu matemin yürek dağlayan büyüleyiciliğiydi.
Reklam
Saatlerin sizi artık kaçınılmaz olan bir sonraki günün yorgunluğuna savunduğu, gecenin o vakti çoktan geldi. Bir sonraki günün gelecek olması bile sizi bunaltır şimdi.
112 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
“Yazmak konuşmamaktır da. Susmaktır. Sessiz çığlıklar atmaktır.”
Yazmak
Yazmak
Duras yazmak için böyle yazıyor Yazmak denemesinde. Onu okurken ben de benzer hisler yaşıyorum. Yazdıklarıyla birlikte yazmadıkları, satır arasındaki boşluklar etkiliyor beni ve okurlarını. Hem çok duru hem çok çarpıcı. Sırandan bir konuyu yüceltiyor. Müthiş bir tezatlık var anlatımında bu da beni büyülüyor. #biryazakşamıonbuçukta evli-çocuklu bir çiftin bir kadın arkadaşlarıyla çıktıkları yolculukta, fırtınaya yakalanmaları sonucu bir kasabada geçici konaklamaları anında geçiyor. Kasabada da bir cinayet işlenmiştir, bir erkek eşini ve eşinin sevgilisini öldürmüştür. Bu cinayet ile yolculuğa çıkan grubun hikayesi kesişiyor. Grubun ilişkileri, cinayet üzerinden irdeleniyor. Duyguların anlatılmadan duyguların anlatıldığı :) bu hikaye ayırca şimdiki zamanla yazılmış. En sevdiğim anlatım biçimi. Özellikle hikayenin girişi ve sorgulanan konular
Moderato Cantabile
Moderato Cantabile
kitabıyla benziyor ama Moderato Cantabile diyalog biçiminde yazdığı metinlerinden, anlamlar daha örtük. İki kitabın kadın karakterine de alkol eşlik ediyor. Duras alkol konusuna Yazmak denemesinde değiniyor. Onun için yalnızlık her şeyden önce alkol demek. Kadın karakterlerinin yalnızlığını alkol bağımlılığı ile veriyor. Duras en sevdiğim yazarlardan, herkes en azından üç Duras kitabı okusa keşke:) Bence üç Duras kitabı okuyan devamını da okumak isteyecektir #margueriteduras paylaşımlarını Instagram’da rehbere topladım, oradan okuduğum kitaplarını inceleyebilirsiniz.
Bir Yaz Akşamı On Buçukta
Bir Yaz Akşamı On BuçuktaMarguerite Duras · Can Yayınları · 2018176 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
Sarsıcı bir roman, daha fazla sürseydi dediğim bir roman ama daha fazla sürse aynı tadı alır mıydım bilemem. Diyaloglar çok akıcıydı. Fakat bu kitabın en güçlü yönü tasvirleri. Olayların içinde hissetmemi sağlayacak kadar mükemmeldi. O oteldeydim, o yemekleri yedim, fırtınayı hissettim, yağmurlar benim üstüme yağdı. En sevdiğim yer ise Parador'da bulundukları kısımdı. Zihnimden hiç gitmeyecek bir mekân. Mükemmel anlatmış. Kitapta olanlara kısaca değinecek olursam; alkolik bir kadın olan Maria, onu aldatan eşi Pierre, 10 yaşındaki çocukları Judith ve arkadaşı Claire'in Madrid'e yolculukları sırasında yaşadıkları anlatılıyor. Bir fırtına, yağmur çıkması dolayısıyla gece bir otele sığınıyorlar. O bölgede işlenen cinayetten haberleri oluyor. Maria balkondayken katili otelin karşısında gördüğünde kitap başlıyor. Adamla iletişime geçiyor ve bu durum hayatını, evliliğini de gözden geçirmesi gerektiğinin farkında olmasına sebep oluyor.
Bir Yaz Akşamı On Buçukta
Bir Yaz Akşamı On BuçuktaMarguerite Duras · Can Yayınları · 2018176 okunma
195 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.