Sevgilisinden ayrıldıktan sonra alkollü bir vaziyette araç kullanıp kaza yapan ve bu ilginç kaza sonucu Rehabilitasyon merkezi ile cezaevi arasında bir seçim yapması gerekince , rehabilitasyon merkezini seçen ana karakterin, bu merkezde kaldığı süreçte psikologunun önerisi ile vazgeçemediği, unutamadığı eski! sevgilisine yazdığı mektuplardan oluşan bir aşk romanı Bit Pazarı.
Gittiği ülkelerde, şehirlerde bit pazarlarından topladığı oyuncaklar ile oyuncak kolleksiyonculuğu yapan ana karakterin en sevdiği oyuncak ise Pembe Panter. Ayrıca üç yıl boyunca bir ayrılıp bir tekrar birlikte olmaya karar verilen, vazgeçilemeyen, unutulamayan sevgiliye taktığı isim Pembe Panter.
Roman da ; üç yıllık o süreci sevgiliye yazılan mektuplarla anlatırken, bir taraftan da rehabilitasyon merkezin de onunla birlikte kalan kişilerle olan arkadaşlığı ve onların hikayesinin de anlatımından oluşuyor. Güller ve Dudaklar, Gurme, Nizam İntizam, Pinokyo, Atom Karınca'nın da hayli ilginç hikayelerine tanık oluyorsunuz.
Pembe Panter ile ya da onsuz gidilen şehirler ve bu seyahatlerde yaşanılan anılar ile sıra dışı bir aşk romanı. Romanın en vurucu kısmı ise sonuydu bence, böyle bir son beklemiyordum doğrusu.