Ayrıldıktan sonra Öfke ve Kin yok olunca, gerçekten yalnız kaldığını fark ediyorsun.
Bu sefer de her yerde onu aramaya başlıyorsun. Öfkeyle bir köşe fırlattığın resimleri yerden alıp saatlerce dalıp gidiyorsun...
Sırf onun diye, o kokuyor diye aylarca bileğinde taşıyorsun basit bir tokayı.
Anlatmak istiyorsun aslında, saatlerce hemde...
Ama hissedilen herşeye cümle kurulamıyor maalesef.
Yazmadım seni daha,
Sevmeye ayırdım tüm zamanları,
Yazmaya bu yüzden vaktim olmadı.
Ben düşünmeye başlayınca seni
-Ki bu bir önceki düşünmenin sonundan çok öncedir
İnan ki dağlar, taşlar, inan ki bulutlar, yağmur ve kar
Toprakla su ve gökyüzü, güneş ay ve yıldızlar
Onlar da benimle birlikte
Ve onlar da benim kadar seni düşünürler...
Hep dalgınım bu günlerde
Saati cezveye koyup yumurta tutuyorum,
Bir gün takvime bakmasam yılı unutuyorum.
Aklım başıma gelmiyor, başıma çarpmadan dallar
Yolda yürürken dalıp dalıp gidiyorum.
Nisan'a kaç var diyorum saati sorarken.
Hiç böyle olmamıştım.
Bilenlere sordum ; 'aşk bu' dediler.