Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.15
En Yeni Biz Yorumları ve İncelemeleri
En Yeni Biz sözleri ve alıntılarını, en yeni Biz kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
#Biz kitabını #okudumbitti
#kitapyorum:
Kitabı, Balázs Havasi'nin piyano resitali eşliğinde okuyunca moda girerim diye düşündüm ama başarılı olamadım. George Orwell ve Ursula K. Le Guin gibi seçkin yazarların öve öve bitiremediği bu kitabı, büyük bir beklenti ile okumaya başlayıp, "neydi bu şimdi?" diye kendi kendime sormak açıkçası yaşadığım hayal kırıklığını anlatıyor diye düşünüyorum.
Distopya ve bilimkurgunun seçkin eserlerinden kabul edilen bu yapıt, makinenin, bilinçsiz bir şekilde hayatımıza sokulmasını ve devamında da makinenin insanlara nasıl yön verdiğini okumaya çalışıyoruz. Çalışıyoruz çünkü bir 1984 akıcılığına sahip değil. Kitabı bir türlü elime almak istemedim desem yeridir sanırım.
Tek Devlet'in insanları numara olarak gördüğü ve kahramanımız D-503'ün de bu devletin emrine amade olan bir matematikçi olduğu kurguda, bireysel özgürlükler tamamen denetim altına alınmış ve devlet tarafından belli bir sistem içerisinde yürütülmektedir. Mesela seks hayatınız bile devletin size verdiği fişler ile ve belli bir süre içerisinde düzenlenmiştir.
Artık "ben"in yerini "biz" almış ve devletin devamı için her an ve aktivite kontrol edilmektedir. Devlet, özgürlükleri kaldırarak mutlak mutluluğun olduğu bir yönetim ilkesi benimsemiştir.
Konu bakımından kendinden sonraki yazarları etkilemiş olsa da, kullanılan matematik dilinin edebi dile göre baskın olması ve hikâyenin çok kopuk bir görüntü çizmesinden dolayı kitabı sevmedim ve tavsiye etmiyorum.
#YevgeniZamyatin #BirBilimBirFelsefe #ŞehirdenUzakta #PaylaşmakGüzeldir
Yevgeny Zamyatin'in 1920 yılında Sovyetler Dönemi zamanında kitapta zikredilmesede komünizm dönemine karşı eleştiri niteliği taşıyan bu eserin özünde; bireylerin tek tipleştirilmesi ve mutluluğun ters bir kavram olarak sunulması yatar. Kitaptaki ''Tek Devlet'' uzun yıllar süren savaşlar sonunda tüm dünyaya ''mutluluğu'' yaymış ve artık Entegral adı verilen uzay gemisiyle bunu evrene yaymayı amaçlamaktadır. Bireyselliklerin herhangi bir öneminin olmadığı Tek Devlet sisteminde kişilerin kimliklerini, yaşayış biçimini yansıtan kıyafetler tek tiptir. Ünif adı verilen kıyafetler dışında herhangi bir kıyafet giymenin yasak olduğu; hayal kurmanın, rüya görmenin ve ruh kavramının hastalık sayıldığı bu dünyada artık kişiyi bir başkasından ayıracak herhangi bir özellik kalmadığından kişi aslında ''ben'' değil ''biz'' olmuştur. Bireyi yok sayıp; sunduğu kısıtlı ve denetli özgürlük ile bireyi mutlu kılmış, kurduğu sistemi matematiksel zincirlerle yönetip sistemini ve insanlarını kusursuz(!) kılmıştır. Hayal gücünüzü zorlayacak olan bu kitap; Distopik bir eser olarak ele alınıyor. Bu bağlamda bakıldığında yakın gelecekte yaşanması beklenen bir durum olarak ve hatta yaşadığımız bugünde taşıdığı benzerliklerle sizi kendine bağlayacaktır.
Yevgeni Zamyatin'in Biz'i uzun zamandır merak ettiğim kitaplardan bir tanesiydi.Yaşım dolayısıyla çoğu yaşıtım gibi böylesi bir kitabı okuyunca anlayabileceğimi pek sanmıyordum açıkçası.Okudum,anladım ama elbette yerine oturmayan bi şeyler vardır.Dolayısıyla birkaç yıl sonra kesinlikle tekrar okuyacağım kitaplardan birisi.
Biliyorsunuzdur ki
Matematiksel distopya. Bir matematikçi olarak kitabın anlatımı çok hoşuma gitti :) matematiği her yerde kullanması, hayata aktarması çok hoştu. Kitabın yazılış zamanına bakacak olursak, o zamanda böyle bir distopik bir kitabın çıkması çok iyi. Diğer kitaplar bu kitabın izinden gelmiş olsa gerek. Keşke diğer kitapları okumadan bu kitapla tanışmış olsaydım. Geç keşfettiğim bir kitap oldu. Konusu yine duygulardan, insanlıktan yoksun bırakılmış, makineleşmiş bir toplum.. korkunç bir gelecek. Sonu kötü hissettiriyo insana. Ama acı sonlar, hayatın gerçeği. Bir gün güzellik kazanır umarız. Kitapta tek eksik bulduğum şey ise anlatımının biraz karışık olmasıydı, matematiksel oluşu değil tabi ki:) ama okunması gereken bir distopya..
Zamyatin’in anti-ütopyasında petrol bazlı yiyecek yiyorlardı, geleceğe dönen bizse yiyeceklerimizden benzin yapma peşindeyiz.
komik.
İşkillendirecek kadar Orwell’in 1984’üne benziyor. Karakterler, olay örgüsü vs. neyse. Benim en sevdiğim kısmı, şehrin dışına çıktıkları bölüm. “Bizi burada aramak akıllarının ucundan bile geçmez,” diyor kadın. Bu konuda pek de geleceği ıskalamamış. Bilgisayarımızın başından kalkıp da kırlara gitmeyi pek istemeyiz değil mi. Yemeklerimizi arabamızın deposuna koymanın saçmalığına değinmeyeceğim bile. Petrol, yemekten değerlidir!!! İşte o kadar. Arabaların yolda olması, fabrikaların işlemesi insanların yemek yemesinden daha önce gelir. Kitapla alakalı diyecek bişeyim yok. Bulun okuyun!
256 syf.
8/10 puan verdi
Hikâyemiz çok meşhur Cesur Yeni Dünya’nın bile temelini oluşturacak kadar eski. Bu kadar eski olmasına rağmen çok güçlü bir kurguya sahip. E doğal olarak da bugüne kadar okuduğumuz ve izlediğimiz birçok bilim-kurgu eserinin temelinde yer alıyor. Ben İthaki’nin özenli kitap tasarımını ve çevirisini çok beğendim. Numaralandırma sistemini bile öyle güzel anlatmışlar ki… Tabii bir klasik olduğunu söylediğimize göre bu distopik eserin kahramanı da Tek Devlet’in kurallarına karşı gelecek bir şeyler yapmalı ve olaylar başlamalı değil mi? Sesleri cam duvarlardan geçse bile birey oldukları için güçsüz olan, birlikte olmak istedikleri kişilerle bile devletin belirlediği şekilde görüşebilen canlıların insanlaşma öyküsü de diyebiliriz.