Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bizans İmparatorluğu Tarihi

Charles Diehl

Bizans İmparatorluğu Tarihi Sözleri ve Alıntıları

Bizans İmparatorluğu Tarihi sözleri ve alıntılarını, Bizans İmparatorluğu Tarihi kitap alıntılarını, Bizans İmparatorluğu Tarihi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sebep olduğu hınç ve kinler, alevlenmesine izin verdiği keskin açgözlülükler, iktidar daha zayıf ellere düştüğü zaman korkunç sonuçlar getirecekti.
Sayfa 162 - Manuel KomnenosKitabı okudu
Tudelalı Benyamin, "Evrende Bağdat dışında onunla mukayese edilebilir bir şehir yoktur" yazmıştı. Robert de Clari'nin raporunda ise, "dünyanın sahip olduklarının üçte ikisi Konsantinapolis'te, kalan üçte biri ise dünyanın çeşitli yerlerine dağılmış" deniyordu.
Sayfa 161Kitabı okudu
Reklam
Konstantinopolis zarafetin kraliçesi, medeni dünyanın başkenti konumundaydı. "Tanrı'nın koruduğu" şehir, kendisini müdafaa eden güçlü surların arkasında, mukayese kabul etmez parlaklıklar barındırıyordu.
Sayfa 125Kitabı okudu
Daha ilk cümlede önsözle çelişen ender kitaplardan birini okuyacağım kesin. 11 Mayıs 330 günü Konstantin Boğaz'ın kıyılarında, ihtişam içinde, yeni başkenti Konstantinopolis'in açılışını yapıyordu. Eski Roma'yı yerl eden imparator, neden monarşisinin merkezini doğuya taşıyordu?
Barbar Adı..
Barbar başka dil konuşan demektir. Zamanla bu kelime aynı zamanda, medeniyetten mahrum manalarında kullanılmıştır. Eski Yunan, Roma, hatta Bizans medeni dünyayı yalnız kendisinden ibaret zannederdi. Bu yanlış itikadın uzak ve yakın milletler ve alemler hakkındaki bilgisizlikten ileri geldiği muhakkaktır. Halbuki eski Yunan ve roma'dan evvel muhtelif Türk kavimleri daha yüksek bir medeniyet seviyesine varmışlardı. Nitekim sonraları Türklerle tanışan Bizans elçileri, devlet adamları ve seyyahları gördükleri yüksek medeniyet karşısında hayretlere düşmüşlerdir.
Sayfa 103 - İlgi Kültür Sanat Yayınları
İmparator Justinyen bizim de gönlümüzü fethetti.
...En önemlisi ise, "Tanrı'nın kendisine verdiği pek muhterem eş" , kendisinin "sahip olduğum en hoş güzellik" olarak adlandırmaktan hoşlandığı, İmparatoriçe Theodora idi.
Reklam
Vasil I in kurmuş olduğu sülalenin Bizans'a bir buçuk asır fevkalade bir parlaklık verdiği de muhakkaktır. X ve XI inci yüzyılda, İstanbul, Avrupa medeniyetinin en parlak merkezi ve denildiği gibi "Orta Zamanın Paris'i" idi.
Sayfa 83
637'de, Halife Ömer'in orduları Suriye'ye taarruz ediyorlardı. Bizans orduları Agnadain'de mağlup oldular (634): Şam, Müslümanların eline düşüyordu (635); Yermuk felaketi (636) Heracliyus'a Suriye'den ebediyen elini çektirdi. Grekler'e düşmek adam olan ahali çok çabuk galip tarafa geçiyordu. Kudüs, 637 'de teslim oldu; Antakya, 638 'de incelendi. Bundan sonra Amr, iki senede (640-642), Mezopotamya'yı, Mısır'ı zaptetti. İhtiyarlaşan, hastalanan Heracliyus, ümitsiz bir halde öldü.
Sayfa 54
Bizans'ta hazinenin geliri ile imparatorun lüksü arasında denge yoktu.
Bizans devletinde ne ırk birliği, ne dil birliği vardı: Bu, denildiği gibi "yirmi ayrı milleti idare eden ve onları bu formül içinde birleştiren suni bir teşekküldü: Tek bir hükümdar, tek bir iman." Milliyetsiz bu devlete, Yunanlılık damgasıyla, Ortodoslukla icab eden irtibat ve birliği vermek idarenin parlak eseri olmuştur.
Sayfa 90 - İlgi Kültür Sanat YayınlarıKitabı okudu
Bizans İstanbul'u korumacılık cennetiydi.
Dünya ticaret yollarının birleştiği noktada bulunan İstanbul, doğu ile batı arasındaki konumu dolayısıyla bütün milletlerin koştuğu, bütün dünya üretiminin değiş tokuş yapıldığı büyük bir antrepo vazifesi görüyordu. Yalnız başkentte, pazar ve gümrük vergilerinin yılda hazineye 7.300.000 altın akçe, bugünkü para ile 500 milyon altın getirdiği hesap olunmuştur.
Sayfa 92 - İlgi Kültür Sanat YayınlarıKitabı okudu
Reklam
986'da II. Vasil, Bulgaristan'a girdi fakat Tarayan Gedi'nde yenildi.
İmparatorun tekrar mücadeleye başlayabilmesi için on sene geçti ve bu on sene içinde Samuel devletini Tuna'dan Adriyatik'e ve Ege Denizi'ne kadar büyütmekten vazgeçmedi. Fakat, Çar, 996'da Sperchios kenarında mağlup oldu. Yunanistan'ı kaybetti, Selanik önünde başarılı olamadı, Tuna Bulgaristanı'nın bir kısmı bizanslıların eline düştü. (1000)
Sayfa 83 - İlgi Kültür Sanat YayınlarıKitabı okudu
Benim İstanbulum <3
Bizans başkenti, pek yerinde bir tabire göre, "Orta zamanın Parisi'idi." Dünyanın en zengin beldesi, bütün şehirlerin kraliçesiydi. Dünya servetinin üçte ikisi İstanbul'daydı. Kalan üçte bir parçası bütün dünyaya yayılmıştı.
İstanbul düşerken Katolik papa - Ortadoks Bizans birleşme çabası.
Latinlerin şehri Grek ismini ve ırkını yıkmaktan başka bir gaye gütmediklerine kani olan Ortodoks kilisesinin ve halkın korkunç direnişiyle karşılaştı. VIII. Jean ve halefi XI. Konstantin beyhude yere, birleşmeyi kabul ettirmek için uğraştılar; isyan sesleri Ayasofya kubbeleri altına kadar sokuldu. (1453) İstanbul'un düşeceği günün arifesinde bile şehirde birleşme lehine ve aleyhine çekişip duruyorlardı ve bazıları "Bizans'ta Latinlerin külahı yerine Türk sarığının hakim olduğunu görmeyi tercih ettiklerini" söylüyorlardı.
Sayfa 139 - İlgi Kültür Sanat YayınlarıKitabı okudu
928'de Theodosiopolis (Erzurum) zaptolundu; 934'de Melitene (Malatya)
944'de Edesse (Urfa), alındı ve burada saklı olan İsa'nın mucizevi resmi İstanbul'a getirildi, 949'da Germenika (Maraş), 950'de Amida (Diyarbekir), 958'de Samsat işgal olundu. Bizans sınırları Halys (Kızılırmak)tan Fırat'a ve Dicle'ye kadar tekrar götürülmüştü.
Sayfa 80 - İlgi Kültür Sanat YayınlarıKitabı okudu
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.