Bu vatan nasıl kurtuldu?
Bugün bu soruyu sorup yanıtını vermek çok kolay. Oysa 1920'lerin koşullarını hayal ederek yaşamaya çalışalım, bakalım neyle karşılaşacağız!
Anadolu İngilizlerin kışkırtması yola Yunanlıların işgali altında. Üstelik, uluslararası kurallara aykırı olarak, kadınların kızların ırzına geçiliyor, her yer yağmalanıyor, yakılıyor, yıkılıyor, camilerde ezanlar okunamıyor... Savaşacak silah ve cephane yok... Demiryolları işgal altında, karayolu da yok.
Türk milleti bu koşullarda mucize yarattı. Silah yaptı, cephane üretti, işgal altındaki İstanbul'da silah depolarını soydu, subayları Anadolu'ya kaçırdı. Tüm bunları da İstanbul- Trabzon- Batum -İnebolu iskeleleri arasında yaptı. Ölümden korkmayan, ölümü yenen sivil resmi bahriyeliler ile Anadolulu, Kastamonulu ve İnebolulu Türk kadınlarıyla başardı.
Türk kadınlarının inanılmaz aşık ve kararlılıkları bu memleketi kurtardı. Kar kış demediler, kağnıların arkasından gittiler. Dondular, yollarda öldüler ama yorganlarıyla, kazalarıyla mermileri sardılar... Çocukları öksüz kaldı, yetim kaldı ama "bu vatan kurtuldu".
Bu kitap, Gazi Mustafa Kemal'in askerlerinin, İpsiz Recep'in, Topal Osman'ın, Bandırma'nın kaptanı İsmail Hakkı'nın ve Erzurumlu Kara Fatma, Selanikli Ayşe, karşılıksız aşkın kurbanı Selanikli Fikriye gibi kadınları mucizesini anlatır... Onlar bizim için öldüler.
Bu kitap, bu vatanı kurtarmak için ölenlerin öyküsüdür.