Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Buhranlarımız ve Son Eserleri

Said Halim Paşa

Öne Çıkan Buhranlarımız ve Son Eserleri Gönderileri

Öne Çıkan Buhranlarımız ve Son Eserleri kitaplarını, öne çıkan Buhranlarımız ve Son Eserleri sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Buhranlarımız ve Son Eserleri yazarlarını, öne çıkan Buhranlarımız ve Son Eserleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hürriyet möhüm şey :))))
Hürriyet, insanoğlunun hakikati arama ve adaleti gerçekleştirme yolundaki çalışmaların bir meyvesidir.
İslâm dünyasının selâmeti için çare, bütün sosyal ve siyâsi hayatını, İslâmiyet'in değişmez ve ebedî hakikatleri üzerine kurmaktan ibarettir.
Sayfa 263Kitabı okudu
Reklam
Kendi kökenimizden uzaklaşmak kendi şahsiyetimizden uzak durmaktır
Ne yazık ki, fikir adamlarımızın pek çoğu, bir milletin layık olduğu saadetin derecesini Batıya olan benzerliği ile ölçüyorlar. Batılı milletleri ne kadar çok taklit edebilirsek, o kadar mesut olacağımıza inanıyorlar.
Gerçeklerle uyuşmayan şeyler değişmeye mahkumdur
Hayatın katı gerçekleri, hükmünü icra eder; hataları meydana koyar, boş fikirleri ortadan kaldırır ve ne kadar ince ve sanatlı da olsa söz'e galip gelir.
Kanunlar ahlak üzerinde etkili midir ?
Mantık ve nazariye bakımından ne kadar mükemmel olursa olsunlar, hayatın gerçeklerine uymayan kanunlar zararlı olmaktan kurtulamazlar.
Said Halim Paşa
İşin tuhafı Batı hayranı olan bu aydın sınıfın zihniyeti, kendisine üstad tanıdığı, Batı zihniyetine, hiçbir bakımdan benzemez. Bizimkiler, kendi memleketleri hakkında ileri sürdükleri son derece kötümser ve yıkıcı tenkidleri ile kendilerini gösterirler. Bunların tenkidleri, meseleleri izah ve isbat edemedikleri için ithamlarla ve anlayamadıkları için de inkâr ile doludur. Bunlar, elde hâlen mevcut olanı ve memleketimizin yaşayan gerçeğini bilmezler; fakat nasıl olmamız gerektiğini bize öğretmeye kalkışırlar.
Sayfa 94 - İZ
Reklam
DÜŞTÜĞÜMÜZ HATA NEDİR?
Biz, memleketimizin mesut olması için, Avrupa kanunlarını tercüme edip almanın kâfi geleceğini zannettik. Ve bu kanunların bizde kabul ve tatbik olunabilmesi için, onlarda yapılacak birkaç değişikliğin yeteceğini hayal ettik. Meselâ: Adalet sistemimizi islâh etmek için Fransız adalet sistemini esas aldık. Halbuki Fransız cemiyeti, bizimkine aslâ benzemeyen, aslı ve menşei, ruh hâli, âdetleri ve gelenekleri, irfânı ve medeniyet seviyesi ile bizden pek farklı olan, ihtiyaçları ise çok ve çeşitli bulunan bir toplumdu. Fransız adalet sistemi mükemmel oluşu ile bizi cezb etti. Bu da, bizce kabul olunması için kâfi görüldü. Halbuki Fransa'ya hiç bir şekilde benzemeyen bizimki gibi bir memleket için, bu sistemin uygun olup olmadığını kimse düşünmedi. Bu tarzda icra ettiğimiz adliye islâhatının, bunca seneler ça lıştıktan sonra mâlum şekilde ve hiç derecesinde neticeler vermesi şaşılacak birşey değildir.
Önce fikirler sonra adetler değişmeli diyor yazar
Her değişikliğin iyilik işareti olduğu inancını taşımak, pek acaip bir vehmin ve gafletin eseridir. Çünkü gerileme ve çöküşler de ancak örf ve adetlerin değişmesi ile olur.
Kanuna göre ihtiyaç mı, ihtiyaca göre kanun mu?
Cemiyetin zaruri ihtiyaçlarını dikkate alınmayan kanunlar, bu ihtiyaçların baskısı ile şekil değiştirmeye mahkumdur.
Doku uyuşmazlığı olur
Bütün fenalıkların asıl kaynağı bir tanedir. Bu da: " Yabancı kanun ve müesseseleri alıp kabul ettiğimiz takdirde, yenilik ve ilerlemeye mazhar olacağımıza inanmak" hatasıdır.
Reklam
Peygamberimiz bize " Müslümanların başına gelebilecek felaketlerin en kötüsünün, 'cehâlet' olduğunu" haber vermişti.
Sayfa 234 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Hürriyet, insanoğlunun hakikati arama ve adâleti gerçekleştirme yolundaki çalışmalarının bir meyvesidir. Bir milletin sahip bulunduğu hürriyetin derecesi, mânevî ve fikri ilerleme yolunda sarfedeceği gayretlerle yükselir.
Sayfa 75 - İKİNCİ KİTAP / Taklitçiliğimiz - Mukallidliklerimiz -Kitabı okudu
Tek suçlu İttihatçiler mi
Tecrübe ve bilgiden mahrum ve şiddeti vatanseverlik his ve hayalleri ile dolu bir takım ihtilalcilerden ( ittihat ve Terakki)meydana gelmiş bir meclisten, (2. Meşrutiyet) başka ne beklenebilirdi?
Buhranlarımız
Bizi daima hata ve yanlışlara sürükleyen ahlâkî noksanlarımız, yapmakla mükellef olduğumuz vazifeleri yerine getirmemize mânî olmaktadır. Ayrıca gurur ve bencilliğimiz, noksanlarımızı ve kendi gerçek değerimizi anlamamızı önlüyor. Kendimizi beğenerek, lâyık olmadığımız şeyleri elde etmek istiyoruz. Kayıtsız, tembel ve rahatına düşkün oluşumuz "câhil âlimler" derekesinden kurtularak faydalı insanlar olabilecek derecede, ilim ve irfan tahsil etmemize mâni oluyor.
Sayfa 123Kitabı okudu
Herkes Önce Kendini Düzeltsin
Vatanımızın bulunduğu kötü durumdan, en büyükten en küçüğe kadar herkese, mevki ve önemine göre bir mes'ûliyet payı düşmektedir. Vatanın başına gelen felâketler, vatan evlatlarının ahlâkî noksanları sebebiyledir. Bu noksanlık, anavatana karşı olan vazifelerin yerine getirilmesini önlemektedir. Mes'uliyetimizi ve noksanlarımızı her birimizin vicdânen kabul etmemiz gerekir.
Sayfa 124Kitabı okudu
1.463 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.