Herkese iyi akşamlar
Sartre doğaçlama bilincin adıdır, kelimelere anlam verir. Varoluşçu yaklaşımı ile hiçliği baltalayan, hümanizmi bağlayan bir dili vardır.
Varoluş Felsefesini, Sartre'yi, onun Bulantısını, reddettiği ödülü üzerine konuşmaya başlasak günlerce sürebilir. Ama bazı önemli etkin anlar vardır değerlidir. Fazla söz ile anlatılmaz. Bulantı böyle yetkin anların ürünü işte.
Bir ruhsal bulantı... Delilikten bir önceki hal adeta... '' Yazmak da olmasa ne yapacakmış Sartre? '' diye düşündüm. Okurken o depresif ruh halini ve karamsar, kasvetli havayı öyle hissediyorsunuz ki yazmak da olmasa nasıl rahatlatacakmış kendini...
Yer yer çok derin felsefi ve ruhsal analizler var. Ama bir olay akışı yok. Gözlemlediği anlık durum ve kişileri hatta sokakları, evleri, kapıları, iç dünyası ile harmanlayıp anlatıyor.
Kitap bittiğinde ise artık ben de değişen bir şeyin bana ait olmadığını keşfettim. Yeni bir ben... Benim hayalini kurduğumdan çok farklı bir ben oldu..