Kitaptaki bütün karakterleri, gerçekten de etten kemikten canlı bir şekilde karşınızda durur gibi hissettiren bir başyapıt. Hatta, ölümün, yaşamın, savaşın ve aşkın dahi bir insan kadar net çizgilerle tarif edilip, satırlar arasında betimlendiğini söyleyebilirim. Ölümün belki de bir kitapta görecebileceğiniz en çıplak hali, Robert Jordan'ın çelişkili duygudurumundan süzülüp, İspanya'nın dağlarına damla damla dökülüveriyor. Hepi topu 4 günlük bir macera, Anselmo,Pablo,Rafael,Andres,Maria,Primitivo, Eladio,Ferdinand ve Augustinle sizi kardeş yapmaya yetecek kadar içtenlikle ve içiçelikle dört günlük bir ömre dönüşüyor. Özellikle Pilar, kitabın baş karakterinden bile daha çarpıcı ve etkili bir duyguyu temsil ediyor kendi kavrayışımda.