Keşke yazar yaşasaydı da daha yazmaya devam etseydi. Okumaktan çok.keyif aldığım bir seri Unutulmuş Kitaplar Mezarlığı.
Rüzgarın Gölgesi, Meleğin Oyunu sonrası üçüncü ve son kitap Cennet Mahkumu'nu da bitirdim. Bir seri gibi görünmesine karşın ayrı ayrı da okunabilecek kitaplar.
Bu kitapta Sempere ve Oğulları kitabevine gizemli bir yabancı gelir ve devamında 1940'lı yıllara Ispanyol iç savaşına döneriz. Bu kitapta Fermin karakteri ön plânda.
Onun tutuklu kaldığı bir dönem anlatılıyor. Yaşadıklarına hem üzülüyor hem gülüyoruz. Çünkü Fermin böyle bir karakter. Yaşadığı acılardan komik bir yan çıkarmayı başarabilen biri.
Bu kitapta diğer iki kitapta olduğu gibi siyaset, faşizm,ışkence, liyakatsizlik,savaş, kişisel hırslar gibi insanı yiyip bitiren konular büyülü gerçekçi, fantastik bir tarzda anlatılmış.
Karakterlerin dostluğu ve samimiyeti parmak ısırtacak cinsten. Fermin'in Daniel'in dostluğu çıkarsız bir ilişki çünkü.
Diğer iki kitapta açıkta kalan bazı konularda bu kitapta bağlanmış.
Başta da dediğim gibi keşke devamı gelebilseymiş. Çünkü üçüncü kitap devamı gelecek şeklinde bitmiş. Dördüncü kitap muhtemelen Daniel ve annesi Isabela'nin yaşadıklarını anlatacaktı...
