Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Divanda Kılıç Dövüşü

Vamık Volkan

Divanda Kılıç Dövüşü Gönderileri

Divanda Kılıç Dövüşü kitaplarını, Divanda Kılıç Dövüşü sözleri ve alıntılarını, Divanda Kılıç Dövüşü yazarlarını, Divanda Kılıç Dövüşü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dilenen elini gördüğümde Onurum zedeleniyor. Sana ruhumu veremem, Çünkü insan ruhunu başkasına veremez. Ne ki, ruhumdan başka verecek bir şeyim de kalmadı. Mapushane demirlerine yaslanmışım. ihtiyacın varsa, Sana hayatımı verebilirim.
92 syf.
10/10 puan verdi
·
30 saatte okudu
Psikanaliz çeşitleri ve yapılış şekillerini öğrendim. Türkiyedeki tarihçesini, yazarın psikanalist rolündeki transferans ve sahneleme yöntemlerini birlikte bu kitapta anladım. Daha önceden politik psikoloji kitabında bu kadar ayrıntıya girilmemişti.Bir sayfasında en az 10 farklı kaynaktan alıntı var.
Divanda Kılıç Dövüşü
Divanda Kılıç DövüşüVamık Volkan · İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları · 201219 okunma
Reklam
Psikanalitik bilginin edinilmesi ve geliştirilmesi sürecinde pek çok kez yaşandığı gibi, uygulamalı psikanalizin karşılaştığı zorluklar daha sonrasında bu yöntemin gücü haline gelebilecektir, tıpkı aktarım, karşıaktarım ve direnç sorunsallarında olduğu gibi.
Öyle bazı zamanlar olur ki bireysel bir etki ile büyük dinamiklerin buluşması, öngörülemeyen çapta etkiler yaratır.
Nevrotik örgütlenme şeklindeki ruhsallıklarda hâkim olan dinamiklerin Oidipal çatışmaya dair olduğu genel olarak kabul görür.
Analitik süreçlerin bir bileşeni de dirençtir ve her analist direncin bazı durumlarda iyice katı ve aşılmaz hale geldiğini iyi bilir. Bu tür zorluk hatta imkânsızlıkla karşılaşmalar akla şu soruyu da getirir: Bu tür bir direnç ne kadar analizan kaynaklı ne kadar psikanalist kaynaklıdır? Bundan yıllar önce ünlü psikanalist Paul Ornstein ile yaptığım bir sohbette bana psikanalizin direnç diye tanımladığı şeyin bir kısmının iatrojenik olduğunu söylemişti (Iatros=Doktor; Jenik=Kökenli). Analizanın kendi içsel dinamikleri ve yapılarına dayalı bir direnç özelliği olabileceği gibi psikanalistin veya psikoterapistin zamansız ve orantısız müdahalelerinin karşısında analizanın sağlıklı bir biçimde kendini korumaya çalışması; kendi bütünlüğünü ve sürekliliğini kaybetmeme gayreti, yorumunu kabul ettirme çabası içinde olan psikanaliste bir direnç olarak gözükebilir (Ornstein, Kişisel Görüşme, 2000).
Reklam
Psikanaliz sürecinin uzunluğu, ruhsallığın karmaşık yapısının anlaşılması için olduğu kadar, değişimin temel özelliği olan duygusal öğrenme süreci için de gereklidir. Bu süreç zarfında “derinlemesine çalışma” (workingthrough) adı verilen teknikle aynı veya benzer malzemeler pek çok açıdan tekrar tekrar ele alınır. Özellikle aktarımın gelişimiyle birlikte, “üstüne konuşulan” malzeme “içinden konuşulur” hale gelir.
Her Yer Akıl Hastası Dolu
Türkiye’deki hastanelerde konversif bozukluklar ve takıntılı (obsesif) nevroz vakaları azımsanmayacak ölçüdedir.
Psikanalistler kuramı severler ve kuramsal düşünme, konuşma ve yazmada ustalaşırlar. Bu özellik bazen kuramın tüm sahneyi kaplaması ve tekniğin somut özelliklerinin geri planda kalmasına sebep olabilir.
Hastaların iç dünyalarındaki değişikliklerin billurlaşması için terapötik oyunun tekrarlanması gerekir.
Reklam
Psikanalizde, analistin hastanın iç dünyası hakkında düşündüklerine “formülasyon” deriz. Yani analist ne tedavi edeceği hakkında bir özet yapar.Bunu hastayla paylaşmaz. Tedavi için bir zemin olarak kullanmaya çalışır. Tabii ki tedavi ilerledikçe formülasyonda değişiklikler yapılır ve formülasyon zenginleştirilir.
Analist, analizanla birlikte onun çatışmaları üzerinde derinlikli çalışan bir ortak konumundadır. “Derinlikli çalışma” kavramı, intrapsişik değişime doğru yavaş ilerleyen bir süreçtir. Otto Fenichel’e (1945) göre, bu “hastaya aynı çatışmaları ve kendisinin bunlara olağan tepki tarzını tekrar tekrar gösteren,ama bunu yeni açılardan ve yeni bağlantılardan yapan” kronik bir süreçtir (s.31).
Klasik “sessiz analist” hastanın sözel ve sözel olmayan iletişimlerinin gizli anlamlarını anlamaya çalışırken suskun kalan ve konuşmanın analizan olduğu kadar analist için de yararlı olacağını düşünen kişi olarak tanımlanabilir.
Nevrotik kişilik örgütlenmesi olan hastanın kendilik ve nesne temsilleri bütünleşmiştir. Böyle bir hastanın gerçekliği sınama işlevinde bozukluk yoktur ve kullandığı esas savunma düzeneği bastırmadır. Böyle bir hastanın analizi, “klasik analiz” olarak bilinen yönteme örnek oluşturur.
20 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.