Kitabın ilk kısmında Kafka'nın hayatını ve bakış açısını anlatan kısım çok ilgimi çekti çünkü iç dünyamın bir kısmına bu kadar benzemesi beni şaşırttı. Karamsarlığı, aşk hayatı, babasıyla arasındaki kötü ilişki, babasının aşırı otoriter oluşu, kendine ve insanlara bakış açısı:(, acısı.. Kısaca, Gregor ailesi için çalışıp hayatını gençliğini verir, sonra çalışamayacak duruma gelince ailesinin onu nasıl da hayatlarından vefasızca ve acımsızca çıkardığını anlatıyor. Kız kardeşini en çok sevmesi, onun hayallerini gerçekleştirmek için tüm yatırımını onun eğitimine vermeyi düşünürken, en çokta onun tarafından arkasından vurulması üzücü. İyi niyet besleyip kötü sonuçla karşılaşması. Kendisine çöp kadar bile değer verilmemesi üzdü. Babası tarafından vücudunda oluşan yarasının iltihabının odasının hiç temizlenmediğinden tozlarla kapanması, ölümünde çok zayıf oluşu, kötü halinden ailesinin etkilenmemesi için bir de evi terk etmesi gerekiyormuş! ailesinin vicdanlarını rahatlatmak için bir de şuçu yine Gregor'a bulması cidden pes dedirtiyor. Vefasızlığın bu kadarı bence fazla iç karartıcı olmuş. Az sayfa çabuk bitiyor ama bence üzmeyin kendinizi bu kitabı okuyarak :)