Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

En Eski Dostoyevski Sözleri ve Alıntıları

En Eski Dostoyevski sözleri ve alıntılarını, en eski Dostoyevski kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dış yaşantı iç yaşantıyı dengelemeli. Yoksa , dış etkilerin yokluğunda , iç etkiler çok tehlikeli olan bir üstünlük elde edeler.
Kendini yalnızlık içine hapsetme , kendini doğaya ver , kendini -biraz bile olsa- dış dünyaya,dış şeylere ver.
Reklam
Sanık karşısındakinin bilgisinin ne kadar olduğunu bilmediğinden , itiraf etmesinin neye mal olacağına , neleri saklayabileceğine emin olmadığından ıstırap çekmektedir.
Rus yazarlarının çoğunlukla hedefi olan , duygusal davranan jüriye karşı şöyle denilmekte: Eğer hırsızlık yaparken yakalanırsanız ,çabucak eve koşun ve annenizi öldürün , hemen beraat edersiniz.
Şimdiye kadar kimse benimle böyle konuşmadı . Beni aldılar sattılar , fakat hiçbir iyi insan bana kur yapmadı.
Dostoyevski insanları uçurumun kenarına sürükleyen ve başaşağı düşmelerini önlemek için de, yarı çürümüş eski tahtadan yapılma, sallanıp duran parmaklığa güvenen bir yazardır.
Reklam
"Kapalı bir odada" diyor kahramanlarından biri, "düşünceler bile kapalı oluyor." Birçok romanının simgesi olabilecek bir söz bu.
Sayfa 15 - Birinci Bölüm, ÇocuklukKitabı okudu
Michael'e yazdığı başka bir mektupta da, bütün bu fiziki zorluklardan daha kötü olan bir şeyin sözünü ediyor: Beş yıl, muhafızların kontrolü altında, bir yığın insan arasında yaşadım hep; tek saat bile yalnız kalamadım. Yalnız kalmak normal bir insanın ihtiyacı, yemek, içmek gibi bir şey; yoksa, bu zorla yaşadığın toplu hayatta, insanlardan nefret eden biri oluyorsun. İnsan topluluğu bir zehir gibi ya da bulaşıcı hastalık gibi ve ben bu dört yıl, her şeyden çok bu dayanılmaz işkenceden acı çektim. Öyle anlar oldu ki, günahsız ya da suçlu rastladığım herkesten nefret ettim ve onları, hayatımı çalan ve bunun cezasını çekmeyen haydutlar olarak gördüm.
Sayfa 60 - Beşinci Bölüm, Ölüler EviKitabı okudu
''...öylesine güzel bir gökyüzünün altında bu kadar kötü insan nasıl yaşayabiliyordu?
Sabahın dördünde gelip Dostoyevski'yi uyandırdılar, bir şahaser yazmış olduğunu söyleyip kutladılar. Nekrasov bunlan Belinski'ye verirken, "yeni bir Gogol doğdu" diyordu. Üç gün sonra Dostoyevski Belinski'ye tanıştınldı. "Anlıyor musun?" diye bağırdı Belinski, "yazdığın şeyin ne olduğu- nu anlıyor musun? .. Yirmi yaşındayken bunu anlaman olanaksız." Ve karşısındaki mutlu, şaşkınlıktan ağzı açık kalmış genç yazara eserinin önemini anlatmaya başladı. "Ben gerçekten bu kadar büyük müyüm?"; Dostoyevski kendisine böyle soruyordu ve otuz yıl sonra, bu sahneyi hayatının "en mutlu, en büyüleyici anı" olarak nitelendiriyordu.
Reklam
Günah duygusunu bir yana bırakırsanız, kurtuluşa ulaşamazsınız.
Sayfa 237 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.