Sabahın dördünde gelip Dostoyevski'yi uyandırdılar, bir şahaser yazmış olduğunu söyleyip kutladılar. Nekrasov bunlan Belinski'ye verirken,
"yeni bir Gogol doğdu" diyordu. Üç gün sonra Dostoyevski Belinski'ye tanıştınldı. "Anlıyor musun?" diye bağırdı Belinski, "yazdığın şeyin ne olduğu-
nu anlıyor musun? .. Yirmi yaşındayken bunu anlaman olanaksız." Ve karşısındaki mutlu, şaşkınlıktan ağzı açık kalmış genç
yazara eserinin önemini anlatmaya başladı. "Ben gerçekten bu kadar büyük müyüm?"; Dostoyevski kendisine böyle soruyordu ve otuz yıl sonra, bu sahneyi hayatının "en mutlu, en büyüleyici anı" olarak nitelendiriyordu.