Eser, 1861 yılı Rusyasında köylü serfliğinin kaldırılması sonrasında toplumun alt tabakasında yükselen özgürlük seslerinin nezaretinde, belli kesimlerin kafa karışıklıkları ile birlikte boşluğa düşmelerini, yeni sistemin bilimde, eğitimde, sanatta ve üretimde planlanan atılımı beklenen hızda gerçekleştirememesini, aşının umulduğu kadar tutmamasını resmederken, tüm bunları da unutulamayan bir aşk hikayesinin ara diyaloglarında işliyor.
Okuyucuyu daha ziyade romans ezgileri yoğun, aralarda da yeni sisteme yönelik eleştirel fragmanlar bekliyor.