Öne Çıkan Flush Gönderileri
Öne Çıkan Flush kitaplarını, öne çıkan Flush sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Flush yazarlarını, öne çıkan Flush yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
116 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Flush
Virginia Woolf içinde bulunduğu dönemi bir köpeğin gözünden anlatıyor dersek çok eksik bir açıklama yapmış oluruz diye düşünüyorum. Çünkü Woolf, bu kitabı ile hem zamanını gözler önüne çok güzel sermekte, hem de bunu bir köpeğin gözünden görmemizi sağlamaktadır.
Woolf diğer kitaplarında bilinç akışı tekniğini ustaca kullanan bir yazardı. Tâ ki bu kitaba kadar. Çünkü kendisi şu anda okumakta olduğum "Dalgalar" kitabında ve yaptığım araştırmalarda da gördüğüm üzere bilinç akışı tekniğini zamanının ilerisinde kullanan bir yazar ama kalemini bu kitabında farklı bir şekilde gözler önüne sermektedir. Kısacası bu kitabında bilinç akışı tekniğini fazlaca, belki de hiç kullanmıyor diyebilirim.
Woolf bu kitabında büyük bir aşkı gözler önüne sererken, içinde bulunduğu dönemi de bizlere ustaca aktarmayı biliyor. Burada altını çizmek istediğim bir kelime var: Ustaca!
Bu kitap bir roman olmasına rağmen ilk sayfalarında kitabın ana kahramanının cinsinden, diğer bazı köpek cinslerinden ve bu köpek cinslerinin tarihinden de bahsetmeden geçilmemektedir.
Bana kalırsa Woolf, hayata kendi isteğiyle veda etmeden önce eşine bıraktığı mektupta ona olan büyük sevgisini bu kitapta da kahramanlar arasında göstermektedir.
Kitabın kısa ve gayet akıcı bir şekilde yazılmış olması beni çok mutlu etti. Herkese ilelebet okunabilecek bir kitap diye tavsiye edebilirim.
Flush
Virginia Woolf
"Öldürülmek mi daha iyiydi yoksa burada kalmak mı?
Hangisi daha kötüydü?
Bu hayat mı yoksa o ölüm mü?"
Nefret nefret değildir; nefret aynı zamanda aşktır da... sevgi nefretti, nefret sevgiydi.
5 / İtalya
"Flush, diye yazdı Mrs. Browning kız kardeşine, 'bilge hayvan'. Bunu söylerken ihtimal, mutluluğa ancak acı çekerek ulaşılabileceğini öne süren Yunan filozoflarını düşünüyordu. Gerçek filozof kürkünü kaybeden, ama pirelerinden kurtulandır."
Sayfa 100Kitabı okudu
Otursunlar kitaplarını okusunlar çok daha iyiydi.
İletişim
Güneş leylak yapraklarının, yeşilli beyazlı şemsiyenin kumaşından süzülerek tatlı tatlı yakıyordu. Mermer heykel güneşin ısısını hafifletip şampanya serinliğine döndürüyordu. Flush yattığı yerde güneşin postundan geçip çıplak derisini yakışına bıraktı kendini. Bir yanı kızarınca döndü, güneş öteki yanını da kızartsın. Bütün bunlar olurken pazar yerindekiler çene çalıyor, çekişe çekişe pazarlık ediyorlardı; pazarcı kadınlar geçip gidiyordu ya da duruyor, sebze meyveyi elliyorlardı. Flush'ın kulak vermekten hoşlandığı cinsten, dinmek bilmez bir insan sesi uğultusu ve mırıltısı vardı. Bir süre sonra leylakların gölgesinde daldı gitti. Köpeklerin rüya görürken uyudukları gibi uyuyordu.
Sayfa 112 - 8. Baskı: 2022 - İletişim Yayınları
Bunca acıdan sonra sıradan bir köpeğin, hatta sıradan bir insanoğlunun bile ruhu incinirdi. Ama Flush'da bütün o yumuşaklığın ve ipeksiliğin yanısıra, çakmak çakmak gözler de vardı; sadece parlak alevler halinde yükselmekle kalmayıp alçalan, için için yanan tutkular vardı.
Sayfa 54 - 8. Baskı: 2022 - İletişim Yayınları
Güneşe bayılıyordu; soğuğa bayılıyordu. Hava buz kesti mi, ateşe dükün ormanlarından çam kütükleri atıyordu. Birlikte, çıtırdayan ateşin başında oturuyor, keskin, güzel kokuyu içlerine çekiyorlardı. İngiltere'yi harcama pahasına İtalya'yı övmekten hiç geri durmuyordu. "...zavallı İngilizlerimiz," diye bağırıyordu, "mutluluk eğitimleri eksik. Ateşle değil güneş ışığıyla imtihan edilmeleri gerek." Burada, İtalya'da güneşin ürettiği özgürlük, yaşam ve sevinç vardı. İnsanların kavga ettiklerini ya da küfürleştiklerini hiç görmüyordunuz...
Sayfa 85 - 8. Baskı: 2022 - İletişim Yayınları
Gerçek filozof kürkünü kaybeden, ama pirelerinden kurtulandır.
Sonra Miss Barrett onu aynanın önüne götürür, ona neden havladığını, titrediğini sorardı. Şu karşıdaki küçük, kahverengi köpek kendisi değil miydi? Ama 'kendisi' nedir? Herkesin gördüğü şey midir? Yoksa olduğumuz şey mi? İşte Flush bu soru üzerinde de kafa yordu ve gerçeklik meselesini çözemeyince, Miss Barrett'e sokulup onu 'gösterişçi' biçimde öptü. Ne derseniz deyin, bu gerçekti işte.
Sayfa 41
Farklı ama gene de aynı kalıptan çıkmaydilar, karşılıklı birbirlerinde gizli olanı tamamliyorlardi. Ama biri kadındı öteki köpek.
Ama aşka kim karşı koyabilir ki?
Sayfa 9 - İletişim Yayınları, 7. Baskı; 2020, İstanbulKitabı okudu
Su içtiği mor kâseye hoşnutlukla
baktı mevkiin ayrıcalıklarıdır bu gibi şeyler; sonra zinciri tasmasına geçirsinler diye uysal uysal başını eğdi bunlarda mevkiin ceremeleri. Tam o sırada onu aynaya bakarken gören Miss Barren yanlış bir çıkarsamada bulundu . O bir filozof, diye düşündü , görüntüyle gerçek arasındaki fark üzerine kafa yoruyor. Oysa tam tersine, Flush fermanlarına göz gezdiren bir aristokrattı o sırada.