Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Freud - Mutluluğun Mimarı

Stefan Zweig

Freud - Mutluluğun Mimarı Sözleri ve Alıntıları

Freud - Mutluluğun Mimarı sözleri ve alıntılarını, Freud - Mutluluğun Mimarı kitap alıntılarını, Freud - Mutluluğun Mimarı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan kendi benliğini, kendi kişiliğini daha önce hiç, dünyevi yaşamın giderek monotonlaştığı bu yüzyılda olduğu kadar merak etmemiştir. Keza teknoloji çağı kendi insanını gittikçe tek tipleştirirken, özgün kişiliğini de elinden alarak renksiz bir tür haline getiriyor. Aynı gelir sınıflarına taksim edilen, tek tip konutlarda yaşayan, tek tip giysiler giyen, aynı makinelerde aynı iş saatlerinde çalışan ve sonrasında tek tip eğlence şekillerine sığınan, aynı radyonun başına geçen, aynı plağı dinleyen ve aynı sporla uğraşan herkes; dehşet verici bir biçimde birbirine benzemeye başlıyor. Şehirlerin tek tip haline gelmiş sokakları albenilerini git gide kaybederken uluslar, halklar homojenleşiyor. Ortaya çıkan bütün farklılıklar rasyonalizasyonun dehşet verici eritme potasında kaynaşıp yok oluyor. Dış görünüşümüz baştan aşağı aynı tipe çevrildikçe ve insanlar, kendilerini düzineler halinde, üstelik de seri biçimde kitle fizyonomisinde örgütledikçe; varlık şekilleri giderek genişleyen bir kişiliksizleştirme sürecinin tam ortasında buluyorlar kendilerini. Her bir bireyin dışarıdan ulaşılması ve etki altına alınması olanaksız olan deneyim katmanı da tam bu yüzden daha da önem kazanıyor: Eşsiz ve kopyalanması imkansız olan kişiliği.
Sayfa 173Kitabı okudu
Gücün seviyesinin en önemli ölçüsü, aşmayı başarabildiği dirençtir.
Reklam
Duygusal hayatın sarsıntılarını yaşayan ya da yolundan şaşmış bir insan nereye gitmelidir?
Bireyleri bilgilendirmek için görevlendirilmiş olanlar; yani öğretmenler, papazlar, sanatçılar ve bilginler, medeniyetin riyakarlarını ve cehaletini körükleyenlere dönüşmüşse aydınlık ve açık görüşler nasıl yayılabilir? Oysa cehalet her daim katılığa, şiddete önayak olmuştur.
"İyi bir filozof olmak için katı, açık ve hakiki olmak gerekir," der Stendhal.
Biliçdışı dünya her insanın en derin sırlarını barındırır.
Reklam
Hoşgörü bayrağını kültürün ve medeniyetin doruk noktasına bir kez dikenin, artık bireyin ahlak anlayışına hükmetmeye hakkı yoktur.
19. yy
O yüzyılın insanları için önemli olan, o çığlıkların dışarıya taşmaması ve medeniyetin gelmiş geçmiş en ahlaklı geçinen dünyasının ayakta kalmasıdır. Çünkü o devrin ahlaki görüşü, insanın varlığından daha değerlidir.
Tüm yaşamımız, ussal etki alanı içinde özgürce akmıyor, aksine bilinçaltının aralıksız baskısı her daim üzerimizde.
Bilinen bir şeyi unutmaya çalışmak özel bir gayret ister, zira insan daha ileri bir bakış açısına sahip olduğu halde, yapay bir biçimde daha geridekine dönmek zorunda kalır.
Reklam
Tıp biliminin birincil görevi, insanın en mahrem sırrını hasıraltı etmek değil aksine üzerinde konuşulmasını sağlamaktır. Freud bu noktada, içinde yaşadığı yüzyılın görmezden gelme eğilimine hiçbir şekilde aldırış etmeden cinsellikle ilgili bastırılmış meseleleri gün ışığına çıkarıyor ve insanı, bilinçaltındakini bizzat fark edip kabullenmeye zorluyor. Böylece bastırılan esas sorunu, riyakar yaklaşımlardan kurtarıp bilime yönlendiriyor ve binlerce insanın yanında ahlak hastalığına kapılmış bir devrin de tedavisine başlamış oluyor.
"Bir ruh, hakikatin ne kadarına dayanabilir, ne kadarını anlamaya cesaret edebilir? Bu benim için, önemi giderek artan gerçek bir değer yargısına dönüşüyor. Yanılgı -ideallere olan inanç- körlük değil korkaklıktır... Anlayış bakımından elde edilecek tüm kazanımlar ve ilerlemeler, ancak ve ancak cesaretle, insanın kendine karşı sergileyeceği sert tutumla ve kendine dürüst olmasıyla sağlanabilir.". - Nietzsche
(...) bilinçdışı ne bilinçten tamamen farklı bir alandır ne de onun bir alt kategorisidir.
Bazen bir insanın tek başına hakikati açığa çıkarmaya cesaret etmiş olması, çağı değiştirmeye yeterli gelebilir.
Bir insanın bilinçaltı dünyası ne kadar aydınlatılabilirse, duygusal dünyası hakkında da o kadar fazla bilgi sahibi olunabilir: Sinirlerdeki bozulmaların ve yaşanan sarsıntıların gerçek sebebini belirleyebilmek için, ilkin o ruhun zeminine kadar inmek gerekir. İnsanın halihazırda bildiğini, kendisine bir psikoloğun veya psikoterapistin söylemesine ihtiyacı yoktur. Bir ruh hekimi ona ancak bilinçaltında var olan ve farkına dahi varamadığı olguları açığa çıkardığı takdirde yardımcı olabilir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.