Garipler Sokağı

Oktay Akbal
Mutluluğu bulma hevesine kapılan, eskiye dair özlemlerini paylaşan, yaşayamadıklarını yaşamayı veya en azından yaşamayı umut eden ikiinsan. Onların tek suçu ise insan olmak, sevmek ve sevilmek arzusu… Türk edebiyatının usta kalemi Oktay Akbal, İkinci Dünya Savaşıyıllarında geçen Garipler Sokağı'nda; yoksul ve gariban insanlarınyaşadığı bir semtin gündelik hallerini, insanların kaygılarını vehayata tutunma çabalarını buraya yerleşen üniversite öğrencisiSalih'in gözünden anlatıyor. Kentin çeperinde, apartmanların hızla talan ettiği bir semttehayat çok hareketlidir, gürültü, kavga, şarkı, türkü eksik olmaz.Çocukların sesleri, kadınların şarkılarına karışır. Semtin gençkızları buradan kurtulmak için türlü işler çevirir; delikanlılarise düzene alışmış gibidir.Bir gün ansızın haber gelir:Sokak istimlak edilecektir. İstimlak öncesindeki son günlere tanık olan Salih, aitolmadığını düşündüğü bu sokağı sevmeye başladığındaartık gitme vakti de gelmiştir. Garipler, evlerinin yerine apartman yapılacağı için sokağıbir bir terk ederken Salih de elinde valizi, hırsız gibi girdiğiyerden yine bir hırsız gibi arkasına bakmadan kaçar.
Kitabın Konusu:
128 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 1971
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

128 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Roman 2. Dünya Savaşı sırasında İstanbul’da yaşayan fakir bir sokak halkının hayatını anlatmaktadır. Burada yaşayan insanların aşkları, burada yaşanan zorlukları, hayata bakış tarzları, çalışmaları tüm çıplaklığıyla ortaya serilmektedir. Roman akıcı ve sade bir dille yazılmıştır. Roman karakterleri fazla güçlü değildir. Kişi tahlillerine sıkça yer verilmiştir. Psikolojik unsurlara fazla yer verilmemiştir. Romanda olay unsuru fazla yer almaktadır. Tasvirlere çokça yer verilmiş, realist bir gözle kaleme alınmıştır Romanda Salih adlı gencin yaşamış olduğu zengin ortamlardan kaçarak bu fakir sokağa sığınması ve buradaki gözlemlerini aktarması şeklinde devam eder. Sık sık hayaller ve düşüncelere dalar. Romanda geçmiş zamanlara dönüş göze çarpar. Romanda iki farklı çevrenin karşılaştırılması yapılmak istenmiş birçok kişinin hor gördüğü fakir mahalle halkı gerçekleri ortaya konulmaya çalışılmıştır. Toplum gerçekleri yansıtılmıştır. Hiçbir şeyin para olmadığı küçük şeylerin de insanları mutlu edebileceği bu yüzden hiç kimsenin başka bir kimseyi maddi nedenlerden dolayı hor görmemesi gerektiği ve mutluluk için önemli olan sevgi, kardeşlik ve paylaşım duygusu olduğu savunulmaya çalışılmıştır. Roman kurgu bakımından zayıf olup, olaylardan çok tasvir ve tahlillere yer vermektedir. Olaylar arası bağlantı fazla güçlü değildir. Roman beklenmeyen bir sonuçla bitmektedir. Ve okuyucu da fazla merak uyandırmamaktadır. Yazar eseri kaleme alırken realist bir gözle çevreye ve olaylara bakmaktadır. Eserin dili sade ve anlaşılırdır.
Garipler Sokağı
Garipler SokağıOktay Akbal · Doğan Kitap · 2018152 okunma
162 syf.
2/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Oktay Akbal'ın okuduğum ilk kitabıydı. Kurgu eksik, konu bütünlüğü eksik bir kitaptı. Dili akıcıydı. Eski zamanları anlattığından bu yönü hoşuma gitti. Yazar hakkında kesin yargıya varmadan başka eserlerine de bakacağım.
Garipler Sokağı
Garipler SokağıOktay Akbal · E Yayınları · 1971152 okunma
128 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
1940’lardaki rengarenk insanlarla dolu sımsıcak bir mahalle yaşamının, drama yer vermeden akıcı ve ustaca anlatımı... Bir göz atın derim. Ayrıca 3 cilt basılan öykülerini de sakın kaçırmayın… Sevgiyle…
Garipler Sokağı
Garipler SokağıOktay Akbal · Doğan Kitap · 2018152 okunma
162 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
#oktayakbal ‘dan okuduğum ilk kitap oldu. Bundan sonra başka kitaplarına da denk gelirsem okumak isterim. Yol için istimlak edilecek olan gariban evleri ve sakinlerinin yaşamları ile #gariplersokağı ‘na yerleşen bir burjuvanın hikayesi üzerine oturtulmuş bir kurgusu var.
Garipler Sokağı
Garipler SokağıOktay Akbal · E Yayınları · 1971152 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
Eskiden bir sokak kültürü, mahalle kültürü vardı. Herkes az çok birbirini tanırdı. Bunun iyi yönleri olduğu gibi kötü yönleri de vardı elbette. Ama sonra apartmanlar geldi, sokakların kötü yönlerini bile arar olduk. Gariban insanların yaşadığı adı üstünde Garipler Sokağında hayat olağan akışında ilerler. Herkesin kendine göre hayalleri, kendine göre kurtulma planları vardır. Sokağın istimlak edileceği haberi geldiğinde ise herkes zihnindekinin kölesi olur. Hayat böyledir işte.
Garipler Sokağı
Garipler SokağıOktay Akbal · Doğan Kitap · 2018152 okunma

Yazar Hakkında

Oktay Akbal
Oktay AkbalYazar · 67 kitap
Oktay Akbal (d. 20 Nisan 1923, İstanbul) Türk gazeteci, yazar. Cumhuriyet gazetesinde Evet/Hayır adlı köşenin yazarıdır. 20 Nisan 1923 tarihinde İstanbul'da doğdu. Avukat Salih Şehabettin Bey'in oğlu, ilk gerçekçi Türk romancılardan Ebubekir Hâzım Tepeyran'ın ana tarafından torunudur. Kumkapı'daki Saint Benoit Fransız Lisesi'nde başladığı ortaöğrenimini, 1942 yılında İstiklal Lisesi'nde bitirdi. Bir süre İstanbul Üniversitesi Hukuk (1944) ve Edebiyat (1946) fakültelerine devam etti, ancak yüksek öğrenimini yarıda bırakarak kendini yazarlığa verdi. 1943 ve 1944 yıllarında Servet-i Fünun Uyanış dergisinde sekreterlik, 1947 ve 1951 yılları arasında Millî Eğitim Bakanlığı Tercüme Bürosu'nda memurluk yaptı. Fakat yaşamını asıl anlamda gazetecilik yaparak kazanmıştır. 1939 ve 1940 yıllarında Yeni Sabah ve İkdam gazetelerinde çevirileri ve öyküleri yayımlanmıştır. 1944 ve 1946 yılları arasında Vakit gazetesinde eleştiriler ve tanıtma yazıları yazmıştır. Büyük Doğu dergisinde her hafta Dünya Fikir Sanat Hareketleri sütununu yazmış, 1951 ve 1956 yılları arasında Vatan gazetesinde, düzeltmen, sekreter ve yazı işleri müdürü olarak çalışmıştır. 1956'da köşe yazarlığına başlamıştır. 1985 yılından itibaren Hürriyet gazetesi için köşe yazarlığı yapan Akbal, daha sonra Milliyet gazetesinde çalışmıştır. Halen Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarlığına devam etmektedir. Öykü yazmaya ilkokul yıllarında başladı. Çeşitli çocuk dergilerinde öyküleri yayımlandı. 1939'da, henüz lise öğrencisiyken yazdığı bir öykünün İkdam gazetesinde yayımlanmasıyla edebiyat dünyasına girdi. İkdam ve Yeni Sabah gazetelerinde hemen her gün bir öyküsü; Bin Bir Roman, Çocuk Haftası, Yıldız gibi gazete ve dergilerde yazıları, öyküleri ve çevirileri yayımlandı. Akbal'ın asıl anlamda öyküye yönelmesi Sait Faik'in Semaver adlı kitabını okumasından sonra başlamıştır. Servet-i Fünun Uyanış dergisinde çalıştığı sıralarda başlayan eski yeni tartışmalarının ve yeni edebiyatın içinde yer alan Akbal'ın sanatında böylece asıl edebiyatçı dönemi açılmıştır. Kendi yaşam deneyimlerinden, çocukluk anılarından yola çıkan, küçük kent insanını da gözardı etmeyen duygulu öyküler yazmaya başlamıştır. Bunlar toplumsal olaylarla ilgili gözlemlere değil, anılara ya da düşlere dayalı, içe dönük hikâyelerdir. Akbal hikâyeleri, Behçet Necatigil'in deyişiyle "Konulu hikâyeler değil de, belli konular çevresinde oluşan anılar toplamıdır". Yazın çevrelerinde geniş ve olumlu yankı yapan Önce Ekmekler Bozuldu adlı ilk kitabını 1946'da çıkarmıştır. Onu, 1949'da Aşksız İnsanlar izlemiştir. Garipler Sokağı ve Bizans Definesi adlı kitapları Rusçaya; Dondurmalı Sinema Sırpçaya çevrildi. Suçumuz İnsan Olmak adlı kitabı Erdoğan Tokatlı yönetiminde 1986 yılında filme çekildi.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.