Roman 2. Dünya Savaşı sırasında İstanbul’da yaşayan fakir bir sokak halkının hayatını anlatmaktadır. Burada yaşayan insanların aşkları, burada yaşanan zorlukları, hayata bakış tarzları, çalışmaları tüm çıplaklığıyla ortaya serilmektedir. Roman akıcı ve sade bir dille yazılmıştır. Roman karakterleri fazla güçlü değildir. Kişi tahlillerine sıkça yer verilmiştir. Psikolojik unsurlara fazla yer verilmemiştir. Romanda olay unsuru fazla yer almaktadır. Tasvirlere çokça yer verilmiş, realist bir gözle kaleme alınmıştır
Romanda Salih adlı gencin yaşamış olduğu zengin ortamlardan kaçarak bu fakir sokağa sığınması ve buradaki gözlemlerini aktarması şeklinde devam eder. Sık sık hayaller ve düşüncelere dalar. Romanda geçmiş zamanlara dönüş göze çarpar.
Romanda iki farklı çevrenin karşılaştırılması yapılmak istenmiş birçok kişinin hor gördüğü fakir mahalle halkı gerçekleri ortaya konulmaya çalışılmıştır. Toplum gerçekleri yansıtılmıştır. Hiçbir şeyin para olmadığı küçük şeylerin de insanları mutlu edebileceği bu yüzden hiç kimsenin başka bir kimseyi maddi nedenlerden dolayı hor görmemesi gerektiği ve mutluluk için önemli olan sevgi, kardeşlik ve paylaşım duygusu olduğu savunulmaya çalışılmıştır.
Roman kurgu bakımından zayıf olup, olaylardan çok tasvir ve tahlillere yer vermektedir. Olaylar arası bağlantı fazla güçlü değildir. Roman beklenmeyen bir sonuçla bitmektedir. Ve okuyucu da fazla merak uyandırmamaktadır.
Yazar eseri kaleme alırken realist bir gözle çevreye ve olaylara bakmaktadır. Eserin dili sade ve anlaşılırdır.