İnsan Bir Ormandır

Oktay Akbal
Akbalın dünyasında ilginç bir değişimin öyküsünü izliyorsunuz. Bu kez, amacı, geçmişi son olarak anımsayıp anıları bu yolla yok etmektir. Anılar ve izlenimler roman boyunca bir hesaplaşma aracı olarak kullanılmaktadır, kaçış değil... Asım Bezirci İnsan Bir Ormandır hem Akbal öyküsünün bütün özelliklerini taşıyor, hem de bu öyküyü yıkan yeni bir tavır getiriyor. Anılardan kopup bugün yaşamak, geleceğe bakmak istiyor, yarına... Buna, geçmişi yerle bir ederek varmayı deniyor. Atilla Özkırımlı Kendi kendimize, insan bir ormandır derken bu buluşun ardına takılarak kendimizi de çözümlüyoruz. Orman insanın ruh evreninin ana çizgileriyle ayrıntı durumunda olan yaşam parçalarına bakarken kendimizi öğreniyoruz. İbrahim Zeki Burdurlu
117 sayfa · İlk Yayın Tarihi: Ocak 1975
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

117 syf.
8/10 puan verdi
Oktay Akbal - İnsan Bir Ormandır Kitap, insanın karmaşık iç dünyasını ve toplumsal yapılarla olan ilişkisini inceleyen derin bir eser olarak öne çıkar. Akbal, bu romanında bireyin yalnızlığı, kimlik arayışı, içsel çatışmaları ve çevresiyle olan uyumsuzluğunu etkileyici bir şekilde işler. Kitap, okuyucuyu karakterlerin zengin duygusal dünyasına davet eder ve bu dünyayı metaforlar, imgelerle zenginleştirir. Eserde, “orman” metaforu, insanın duygusal ve psikolojik katmanlarını temsil eder. Tıpkı bir ormanın içinde kaybolmak gibi, insan da kendi içinde kaybolabilir, karmaşık duyguların ve düşüncelerin içinde bir çıkış yolu arayabilir. Akbal, insan ruhunun derinliklerine inerek, toplumsal baskılar ve bireysel özgürlük arayışları arasında sıkışmış karakterler yaratır. Dil açısından da Akbal’ın anlatımı, yoğun ve şiirseldir. Yazar, sade bir üslup kullanırken aynı zamanda karakterlerin içsel dünyasını derinlemesine betimlemeyi başarır. İnsan Bir Ormandır, hem bireysel hem de toplumsal eleştiriyi bir arada barındırarak, modern insanın varoluşsal sancılarını yansıtan önemli bir eser olarak kabul edilir. Bu kitap, insan doğasının ve toplumsal hayatın karmaşıklığı üzerine düşündürmek isteyen okuyucular için oldukça derin bir okuma sunar. “Bu geceyarısı yalnızlığı tam bana göre.” “Geçmişte yaşamaktan, gerçekte yaşayamaz olur kişi.”
İnsan Bir Ormandır
İnsan Bir OrmandırOktay Akbal · Can Yayınları · 1997158 okunma
117 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
1950’lerin İstanbul’unda geçen İnsan Bir Ormandır kitabında, 40'larının sonuna merdiven dayamış bir adamın acelesiz günlerini anlatıyor Akbal. Beyoğlu’nun arka sokaklarında gezinip, sinemalarında nefes alırken, meyhanelerinde geceleyip Gezi Parkı’nda şafağı kucaklarken hep sessiz hep yavaş bu adamın geçmişiyle hesaplaşmasını anlatıyor aslında. Geçmiş dostluklar, geçmiş sevdalar, mutsuz bir evlilik ve eve dönülmeyen akşamların yükü ile ağır ağır akıp giden bir kısa roman bu. Geçmiş ile şimdi arasında bir sek sek oyununa dönüşen kitap, bir akşam vakti başlayıp ertesi sabaha dek süren bir yarım gün kadar olsa da başkahramanının yıllara başkaldırısı aslında. Geleceğe göz kırpan bir başkaldırı. Ancak yanlış anlaşılmasın içinde öfke yok, kırgınlık ve pişmanlık belki… Geçmişin ağaçları arasında dolaşırken, bir tür kendi kendini bağışlanma, kendi kendine bağışlanma ayini gibi sürüyor sayfalar. Ormanın geceyle berabere çöken tekinsiz karanlığından sabahın ilk ışıklarının beraberinde getirdiği umut huzmeleri gibi bir kısa yolculuk oluyor. Okurunu da kendi ormanında yolculuğa çıkmaya davet eden kitaptan geriye ise Akbal’ın hafızalarda fotoğraf olarak kayıtlı duran gülümsemesi kalıyor.
İnsan Bir Ormandır
İnsan Bir OrmandırOktay Akbal · Can Yayınları · 1997158 okunma
117 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Akşam, Geceyarısı, Sabah adlı bölümlerden oluşuyor usta yazar Oktay Akbal'ın "İnsan Bir Ormandır" adlı kitabı. Bir roman değil, insanı anlatan bir deneme, bir anı. Ben çok beğendim. Her dönem geçerliliğini koruyan tespitler. 1970'li yılların bir fotoğrafı sanki.
İnsan Bir Ormandır
İnsan Bir OrmandırOktay Akbal · Can Yayınları · 1997158 okunma
117 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Yaşadığımız her olay geçmişimize dikilen bir ağaçtır. Ağaçlar çoğalır, balta girmemiş ormana dönüşür. Gökyüzü, yıldızlar görünmez olur. İnsan derinliklerindeki çetrefil, dolayısıyla kendi ormanımızın keşfi. Acının kışkırtıcı lezzeti.
İnsan Bir Ormandır
İnsan Bir OrmandırOktay Akbal · Cumhuriyet Kitapları · 2009158 okunma
117 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Oktay Akbal’ı ilk defa çocukken Dondurmalı Sinema isimli öykü kitabıyla tanımıştım. Uzun bir süre eserlerini okumadığım yazarın bu romanı 1975 yılında yayımlanmış. Yetmişli yılların aydınının gözüyle bireyin içinde bulunduğu sıkıntılı durumları anlatmış yazar. Karısı ile mutlu olmayan bir gazetecinin mutluluğu başkalarında araması, kendi iç dünyasındaki derin sorgulamasını anlatıyor. Karakter insan bir ormandır diyor ardından sorgulamalarının sonucunda fikir değiştiriyor. “Değilmiş, insan orman falan değil.” “İnsan… Yalnızca insan. Tanımı bu kadar kısa, insan insandır,ne orman, ne deniz, ne dağ.”
İnsan Bir Ormandır
İnsan Bir OrmandırOktay Akbal · Can Yayınları · 1997158 okunma
117 syf.
·
Puan vermedi
En sevdiğin kitap ne diye sorduklarında artık söyleyeceğim kitap belli oldu... o kadar güzel, icinde o kadar kayboldum ki ne desem boş gelir. Bilmiyorum belki kitaptaki karakteri kendimle çokça bağdaştırdığım zamanda okudum, o yüzden bu kadar benimsedim. Hayatı -geçmişi- gözlerinin önünde akan bitik bir adamın birkaç gününü onun yanılgılarıyla, aidiyetsizliğiyle, bıkkınlığıyla okuyoruz.. taksim, fatih, Karaköy iskele.... yazar kadar olmasak da yaşadık biz de be sjfjdhbsbs neyse ben ağlamadan bitiriyorum yorumumu. LÜTFEN OKUYUN.
İnsan Bir Ormandır
İnsan Bir OrmandırOktay Akbal · Can Yayınları · 1997158 okunma
1950 Gezi Parkı ruhu
120 syf.
·
Puan vermedi
·
19 günde okudu
Oktay Akbal’ın Cumhuriyet Gazetesi Evet/Hayır köşesinde doyumsuz yazıları hep aklımda… “1950’lerin İstanbulu’nda, Beyoğlu’nun sinemaları, sokakları, meyhaneleri ve Gezi Parkı’nda anılarının peşine düşen kahramanımız zihninde gençliğindeki aşkları yaşatırken, mutsuz giden evliliğiyle hesaplaşır. Evine dönmediği akşamlarda günün akıp geçmesini bekler. Geçen zamanın onu başka bir yere götürmeyeceğini bilse de geleceğe dair bir umudu vardır. “ Gezi ruhunu yaşamak 1950 yıllarından bu yana devam ediyor…
İnsan Bir Ormandır
İnsan Bir OrmandırOktay Akbal · Doğan Kitap Yayınları · 2019158 okunma
İnsan Yalnız Bir Ormandır
117 syf.
7/10 puan verdi
·
15 saatte okudu
Kırklı yaşlarında bir gazeteci. Evli. İki çocuk babası. Eşiyle tartıştıkları bir akşam evin anahtarını eşinin suratına atarak evi terk ediyor. Bu ilk değil. Sokakları arşınlamaya başlıyor. Taksim, Beyoğlu, Haliç... Karşılaştığı ya da hatırladığı her insanla birlikte anılarına dönüşler yapıyor sürekli. Bir nevi geçmişinin bir muhasebesini, geçip/yitip/bitip gidenleri yad ediyor. Onların hayatındaki yerlerini, geride bıraktıkları boşluklarının mahiyetini anlamaya ve anlamlandırmaya çalışıyor. Tüm bunlar arasında kendini boşlukta hissediyor. Anlamsızlık sarmış hayatını. Hayatı; içine girebildiği, katılabildiği bir düzlemde değil de daha çok alışkanlıklarının itkileriyle devam ettiriyor. Evliliğinde çok mutsuz. Eşine karşı hiçbir şey hissetmiyor. Artık onun için bir yabancı. Bu minvalde başlayan bu küçük novella "Akşam, Gece ve Sabah" adlı üç bölümden geriye dönüşler ve zaman sıçramalarıyla ilerliyor. Son bölümde yazarın hayatına Zehra giriyor ve tüm fon değişiyor. Açıkçası başlarken bu tarz bir eserle karşılaşacağımı düşünmemiştim. O yüzden sürpriz oldu bir miktar. Yer yer çok güzel, sade ama derinlikli içe dönüşler ve tahliller var. Anlatımı başta biraz yoruyor okuyucuyu, biraz kopuk ve daldan dala zıplıyor fakat sayfalar ilerledikçe alışıyor insan. Kısa kısa cümleler, bol bol hatırlamalar, durum tahlilleri, yalnızlığın türlü türlü halleri ve insana ettikleri... derken bitiverdi.
İnsan Bir Ormandır
İnsan Bir OrmandırOktay Akbal · Cumhuriyet Kitapları · 2009158 okunma

Yazar Hakkında

Oktay Akbal
Oktay AkbalYazar · 67 kitap
Oktay Akbal (d. 20 Nisan 1923, İstanbul) Türk gazeteci, yazar. Cumhuriyet gazetesinde Evet/Hayır adlı köşenin yazarıdır. 20 Nisan 1923 tarihinde İstanbul'da doğdu. Avukat Salih Şehabettin Bey'in oğlu, ilk gerçekçi Türk romancılardan Ebubekir Hâzım Tepeyran'ın ana tarafından torunudur. Kumkapı'daki Saint Benoit Fransız Lisesi'nde başladığı ortaöğrenimini, 1942 yılında İstiklal Lisesi'nde bitirdi. Bir süre İstanbul Üniversitesi Hukuk (1944) ve Edebiyat (1946) fakültelerine devam etti, ancak yüksek öğrenimini yarıda bırakarak kendini yazarlığa verdi. 1943 ve 1944 yıllarında Servet-i Fünun Uyanış dergisinde sekreterlik, 1947 ve 1951 yılları arasında Millî Eğitim Bakanlığı Tercüme Bürosu'nda memurluk yaptı. Fakat yaşamını asıl anlamda gazetecilik yaparak kazanmıştır. 1939 ve 1940 yıllarında Yeni Sabah ve İkdam gazetelerinde çevirileri ve öyküleri yayımlanmıştır. 1944 ve 1946 yılları arasında Vakit gazetesinde eleştiriler ve tanıtma yazıları yazmıştır. Büyük Doğu dergisinde her hafta Dünya Fikir Sanat Hareketleri sütununu yazmış, 1951 ve 1956 yılları arasında Vatan gazetesinde, düzeltmen, sekreter ve yazı işleri müdürü olarak çalışmıştır. 1956'da köşe yazarlığına başlamıştır. 1985 yılından itibaren Hürriyet gazetesi için köşe yazarlığı yapan Akbal, daha sonra Milliyet gazetesinde çalışmıştır. Halen Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarlığına devam etmektedir. Öykü yazmaya ilkokul yıllarında başladı. Çeşitli çocuk dergilerinde öyküleri yayımlandı. 1939'da, henüz lise öğrencisiyken yazdığı bir öykünün İkdam gazetesinde yayımlanmasıyla edebiyat dünyasına girdi. İkdam ve Yeni Sabah gazetelerinde hemen her gün bir öyküsü; Bin Bir Roman, Çocuk Haftası, Yıldız gibi gazete ve dergilerde yazıları, öyküleri ve çevirileri yayımlandı. Akbal'ın asıl anlamda öyküye yönelmesi Sait Faik'in Semaver adlı kitabını okumasından sonra başlamıştır. Servet-i Fünun Uyanış dergisinde çalıştığı sıralarda başlayan eski yeni tartışmalarının ve yeni edebiyatın içinde yer alan Akbal'ın sanatında böylece asıl edebiyatçı dönemi açılmıştır. Kendi yaşam deneyimlerinden, çocukluk anılarından yola çıkan, küçük kent insanını da gözardı etmeyen duygulu öyküler yazmaya başlamıştır. Bunlar toplumsal olaylarla ilgili gözlemlere değil, anılara ya da düşlere dayalı, içe dönük hikâyelerdir. Akbal hikâyeleri, Behçet Necatigil'in deyişiyle "Konulu hikâyeler değil de, belli konular çevresinde oluşan anılar toplamıdır". Yazın çevrelerinde geniş ve olumlu yankı yapan Önce Ekmekler Bozuldu adlı ilk kitabını 1946'da çıkarmıştır. Onu, 1949'da Aşksız İnsanlar izlemiştir. Garipler Sokağı ve Bizans Definesi adlı kitapları Rusçaya; Dondurmalı Sinema Sırpçaya çevrildi. Suçumuz İnsan Olmak adlı kitabı Erdoğan Tokatlı yönetiminde 1986 yılında filme çekildi.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.