Sevdiğim bir kurgu oldu lakin bu kurguda eksiklikler var. Bu eksiklik hissini aşamadım. Bu konular/temalar/durumlar -bir bedende iki bilinç teması, ruh ve beden ayrımı ve de ayrılmazlığı gibi- çok daha etkili, çok daha vurucu bir şekilde işlenebilirdi lakin sanıyorum ki yazarın "macera" isteyen okurlara ve biraz da gençlere hitap etme isteği buna engel oldu. Yanılıyor da olabilirim. Belki de yazar kendini pazarlamaya şartlamamıştır, belki de sadece tarzı böyledir.
Ayrıca bence bu kitap bilim kurgu türünde değerlendirilmemeli, benim bilim kurgu kitapları için beklentim daha farklı, daha kompleks. Örneğin; eğer bu kitabı bilim kurgu türünde değerlendirecek olursam bu küçük uzaylıların/ruhların teknolojisi ile ilgili daha somut bilgiler verilmesini talep ederdim. Ama kurguda bu tür soruların cevapları pek net değil, daha geçiştirir tarzda cevaplar mevcut. Yani elbette ki yazar bu soruların farkında ve bu soruların her birini cevaplamış, ama cevaplar pek de "teknik" değil ve bana göre tatmin edici değil.
Kısacası bu kitap iki ucundan biri bilim kurgu, öteki ucu fantastik-romantik olan bir spektrumda fantastik-romantiğe daha yakın. Kurguyu fantastik-romantik türünde değerlendirmek daha uygun, böylece kurgudaki "teknik" eksikliklere karşı daha hoşgörülü olabilirsiniz. Tabii bu yalnızca benim fikrim. Katılmayabilirsiniz.
Bu fantastik-romantik kurgumuzda da arada kaldığımız iki erkek 'sendromunu' yaşıyoruz. Benim favori erkeğim kesinlikle Ian oldu ve asla ikilemde kalmadım, bunu da yazmadan geçmeyeyim:)