Kitap oldukça akıcı ama türlerin isimleri yönünden karmaşık bir kitaptı. Diğer kitaplar da bu kadar iç içe geçmemişti herkes, sanırım; bu sebeple kafa karışıklığı oluşturdu bende biraz. Baştan beri dediğim gibi özgün bir kurgusu var; bu sebeple yaşanan her şey sürpriz... Tahminlerim vardı ama tutmadı, tabii ki!
Mac, her zaman kendini bir karmaşanın içinde buluyor ama bu seferkiler oldukça zor! Suçlulukla, aşkla ve daha bir sürü şeylerle sınanıyor. Bu kitapta hiçbir karaktere güvenemiyorsun, demiştim ve bu kitapta da yazar yine aynı şekilde hakkını vermiş ama... sonlara doğru bu değişti gibi.
İlüzyonlar, sırlar ve bir sürü tür arasında, bir de kendi hakkında hep tereddüte düşen Mac için her şey içinden çıkılmaz bir hâl alır.
Barbaros ise, kendini sonunda Mac'a iyice açarak, bir şeylerin derinleşmesine neden olur.
Türlerin, Sinsar Dbuh'u yakalamak için geçici olarak birleşmesi, yapılan planlar ve planlarının üstüne yapılan planlar...
Mac kendi benliğinde kalmak için savaş verirken, kitabı yakalamak için elinden geleni yapmaktan da geri durmaz.
Kitabın sonunda acaba seri bu kitapla bitiyor da ben mi karıştırdım, diye düşündüm; çünkü her şey öyle bir hâl alıyor ki, olup olabileceği bu, diyorsun. Ama aslında kitaba genel olarak bakarsak devam edebilmek için malzeme bulmak hiçte zor değil, ki yazar da zaten seriyi devam ettirmiş.