Bazı şeyleri inanması güç olurdu. Ölüm gibi mesela... Artık yok demeye dilin varmaz, olmadığına inanmak istemezdin. Sonsuzlukta derdin ama öldü diyemezdin. Sonra salt bir gerçeklik içinde kabullenme süreci başlardı; neşeyle başlayan her cümle, kırık bir tebessüme yerini bırakır, "bunu da böyle yapardık" diye biterdi.
Ölümün yüzü soğuktu... Geçmişi anmaksa köz...