Bu romanı okurken, köy hayatını yaşayacak ve gönül doktoru olmanın güzelliğini hissedeceksiniz...
Öncelikle şiveli oluşu güzeldi, sizi istemsizce tebessüm ettiriyor.
Şehirli bir çocuk olan Orhan'ın köyde yaşadığı -deneyimlediği olayları anlatılıyor.
Köyün imamı Selim Hoca, her meseleyi Peygamber Efendimizin hayatından örnekler vererek çözüyor yanlışları düzeltiyor.
Mehmet Yaşar Kandemir hocaya bundan sonraki kitaplarında daha az hadis yazması tavsiye edilince:
"Ben bu romanı Hadis okutmak icin yazdim" cevabını veriyor.
Kitabin sonundaki ekte okudugumda cok etkilendim.
Çocukların dini sorulara cevap veremediği bir röportaj seyredince böyle felaketler varken biz oturup ilmi kitaplar yazıyoruz.
Bunu kac kişi okuyor? öyleyse halka yönelmeli, Çocukların ihtiyaclarina cevap vermeliyiz.
Burada bir yangin var ve herseyden once bu yangını söndürmeliyiz diye düşündüm ve cocuk kitapları yazmaya basladim " diyor.
Kitaptaki Hadislerin bir çoğunu bildiğim için bana göre biraz hafif kalsada, hikâyelerle birleştirmesinden keyif aldım.
İyi okumalar...
***