Agnes soluk soluğa, yemlerini tıkınan domuzların yanında kocasıyla cebelleşirken, " Zaten biliyorum. Oltaya takılan balık gibi, o yere takılıp kaldın sen."
"Nereye? Londra'ya mı?"
"Hayır, kafanın içindeki o yere. Uzun zaman önce orada koca bir ülke, göz alabildiğine uzanan bir manzara görmüştüm. Oraya gittin ve orası artık senin için her yerden daha gerçek. Hiçbir şey seni oradan uzaklaştıramaz. Bunu görebiliyorum."