Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hegel Felsefesine Giriş

Alexandre Kojeve

Öne Çıkan Hegel Felsefesine Giriş Gönderileri

Öne Çıkan Hegel Felsefesine Giriş kitaplarını, öne çıkan Hegel Felsefesine Giriş sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Hegel Felsefesine Giriş yazarlarını, öne çıkan Hegel Felsefesine Giriş yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu mutsuzluktan kendini kurtarmasi ve Doyuma, yani varlığının gerçekleştirilmiş tamligina ( doluluğuna) ulaşması için Insanin, önce, ötedunya fikrini bir yana birakmasi gereklidir. Insan, hakiki ve benzersiz gerçekliğinin bu dünyada ve bu dünya icin özgürce gerçekleştirdiği eylemi olduğunu kabullenmelidir; doğduğu, yaşadığı ve öldüğü ve yetkinligini elde edebileceği Dünyadaki etkin varoluşunun dışında bir hiç olduğunu kavramalıdır. Ve insan, bunu kavramistir sonunda. Ve bunu kavrayarak da, mutsuz Bilinçte doruğuna ulaşan Kendininbilicinin Insani olmaktan çıkıp, Hegel'e göre, "dini olmayan" Akıl ( Vernunft) Insanı haline gelmistir.
Sayfa 21 - Yapi Kredi YayınlarıKitabı okuyor
"İnsanın hakikî varlığı, eylemidir" der Hegel.
Reklam
Dindar insan aslında kendinden söz ederken, bir Tanrıdan söz ettiğini sanır.
Dinin ve dolayisiyla mutsuzluğun temelinde yer alan ikiciligin kaynağı, çifte bir kaynaktir. Bir yandan bireysel ölümsüzlük isteğidir ve ölümden duyulan kölece ve kölelestirici korkudur bu.
Sayfa 19 - Yapi Kredi YayınlarıKitabı okuyor
"Mutlak özgürlük" özlemi duyan devrimciler, bir başına tikel varlıklar olarak, devlette tenleşmiş olan tümele karşı çıkarlar. Hem de, bu tümele, tepeden tırnağa yok etmeye yöneldikleri devleti mutlak bir şekilde olumsuzlamak isteyerek, tamamen yıkmaya yönelerek karşı çıkarlar. Öyleyse, devlet ve genel irade, bu tikelleri, onların, tümel gerçekleri olumsuzlayarak, kendilerini ortaya koymalarının mutlak olmak istediği ölçüde, mutlak bir şekilde olumsuzlayarak varlığını koruyabilir. Ve hükümet işte bundan ötürü terörle kendini gösterir.
Efendinin, prestij Mücadelesinde hayatın tehlikeye atılması üzerinde temellenen Doğa üzerindeki üstünlüğü, Kölenin Çalışması (Emeği) dolayısıyla gerçekleşir. Bu çalışma, Efendi ile Köle arasında yer alır. Köle, varoluşun verilmiş koşullarını, Efendinin taleplerine uygun düşecek şekilde dönüşüme uğratır. Kölenin Çalışmasıyla dönüşüme uğratılan Doğa, Efendiye hizmet eder (yarar) ve buna karşılık Efendinin ona hizmet etme gereksinimi yoktur.
Reklam
Zekasını beğendiğin biɾinin göɾüntüsünü meɾak etme Zekasını kullanmayan biɾinin ise göɾüntüsünden etkilenme !
İnsan var olan bir Varlık değildir ve Varlığın olumsuzlanma­sı, Eylemdir. Bundan ötürü Hegel, "insanın hakikî varlığı, onun eylemidir" der. Demek ki eylemde bulunmamak, hakikî insansal varlık olarak var olmamak demektir. Sein olarak, verilmiş ve doğal varlık olarak var olmaktır bu. Dolayısıyla da, seviyesiz- leşmektir, alıklaşmaktır. Ve bu metafizik hakikat, sıkılma feno­meniyle İnsanda açığa-vurur kendini: -eşya gibi, hayvan gibi, melek gibi- kendisiyle özdeşlik içinde kalan, olumsuzlamayan, kendini olumsuzlamayan, yani eylemde bulunmayan İnsan, sı­kılır. Ve sadece İnsan sıkılabilir.
Sayfa 60
Parmenides, Varlık vardır ve Hiçlik yoktur derken haklıydı, ama Hiçlik ile Varlık arasında bir "farklılık" olduğunu ve bu farklılığın da, tıpkı Varlık gibi, bir bakı­ma var olduğunu eklemeyi unutmuştu; bu olmasaydı, yani Varlık ile Hiçlik ara­sında farklılık olmasaydı, Varlığın kendisi de olmayacaktı.
Sayfa 218Kitabı okudu
Reklam
[...] bu dünyasız ve bu dünya dışında insan, bir hiçtir.
Hegel, "insanın hakikî varlığı, onun eylemidir" der. Demek ki eylemde bulunmamak, hakikî insansal varlık olarak var olmamak demektir.
Sayfa 60
Sadece insan, ortadan kalkmak zorunda kalmadan kendisi­ni aldatabilir: varoluşanın zemini üzerinde kendisini aldatarak varoluşmaya devam edebilir; hatasını yaşayabilir ya da hatası içinde yaşayabilir ve kendi varlıklarında hiçbir şey olmayan hata ve yanlış, insanda gerçek haline gelebilir. Ve yukarda sözü­nü ettiğimiz deneyim, geçmiş olan saat on ikinin hiçliğinin, yazılmış hatalı bir cümle olarak, on ikiyi beş geçenin gerçek şimdi'sinde, gerçek olarak nasıl bulunabildiğini gösterir bize.
Sayfa 181Kitabı okudu
İnsan, özce ve iradi olarak ölümlü olmasaydı özgür olamazdı. Özgürlük, verilmişin karşısında özerkliktir; yani, verilmiş olması bakımından verilmişi olumsuzlayabilmektir ve bir insan, varoluşun verilmiş herhangi bir koşulunun boyunduruğundan ancak ölümle kurtulabilir.
Uçağı icat ederek İnsanın, onu kanatsız yaratan Doğanın "hatasını" düzelttiğ| söylenebilir. Ama bu, bir mecazdan başka şey değildir ve bunu söylemek, Doğayı insan biçimine sokmaktır. Ancak, dilin (Logos) olduğu yerde hata ve dolayısıyla hakikat vardır.
Sayfa 182Kitabı okudu
272 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.