Efendi kendisini başkasına dayatarak tanıtan, köle ise kendi değerini ve özbilincini bir başkasında görendir. Benliğinin bedeni karşısındaki vazgeçilmez değerini ‘idealist’ bir tarzda takdir edemez köle. Köle teslim olandır. Kölelik, bireysel ve toplumsal öznellik bağlamında, özdeğer duygusunun bir yitimi, tinsel ve ideal olanın maddi gerçeklik ve bedensel yaşam karşısındaki yenilgisi olarak yorumlanabilir.” s. 127-128