Dedemin kitapları arasında bulduğum ve onun sayesinde okuduğum kitap hayli eski, ikinci basımıyla kütüphaneme eklenmiş oldu. Kitap tamamıyla yaşanmış olayları birinci kişinin ağzıyla sunuyor.Mavera dergisinin basım yıllarında Afgan rus savaşının kızıştığı zamanlar, Meral hanım okuduğu bu dergi vasıtasıyla Cahit Zarifoğluna mektup gönderiyor. Bu mektuplar dergide yayınlanıyor daha sonra da kitaplaştırılıyor.İşte bu kitap savaşta ailesini korumak için Pakistan'a gönderen mücahidlerin yanında onlara ihanet edenleri ve tabii ki bizzat hicret eden kadın ve çocukların başlarından geçenleri anlatıyor.Bir çırpıda okunanların bir zamanlar yaşanmış olduğunu idrak ettiğinizde boğazınızda bir yumru hissediyorsunuz.Sadece Münevver'in Hicretini okumak bile olayların vehametini ortaya döküyor. Savaşın sadece askerler arasında olmadığını ve silah yerine insanların değerleri vasıtasıyla psikolojik olarak nasıl saldırdıklarını okumak zor olsa da kesinlikle umutsuzluğa düşürmeyen içinde inanç ve ümit barındıran bir kitap,okumak çok şey kazandırdı.