Sayfa Sayısına Göre Hikayeler Sözleri ve Alıntıları
Sayfa Sayısına Göre Hikayeler sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Hikayeler kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Onlar kendileriyle çok meşguldüler, lezzetle yiyip içiyorlar ve konuşuyorlardı. Vâkıa birbirlerini pek dinlemiyorlardı, fakat hepsi çok güzel şeyler söydiklerine emindiler. Daha ziyade kendi içinde yaşamağa alışmış olan Abdullah Efendi'ye gelince o, gecenin gidişinden pek memnundu. Kendisine bir nevi hafiflik gelmiş, denilebilir ki dört tarafını böyle vaziyetlerde bir demir kuşak gibi çeviren ve ona nefes aldırmayan boğucu, dar havalı şahsiyetinden kurtulmuştu. Bu cins adamlarda zaman zaman olduğu gibi o da bu müstesna anın kıymetini biliyor ve kendisini diğer insanlar arasına karışmış görmekten saadet duyuyordu. Evet, şimdi o da etrafındaki rahat neşeye kendisini bırakmış, biraz evvel lokantaya gelirken beraberinde taşıdığı ruh haletinden ayrılmış olmanın hazzı içinde konuşuyor, eğleniyor, hatta ufak ve çok hesaplı tecrübeler hâlinde arkadaşlarını taklit ediyor, yani zamanına göre mütearrız, yahut sinik olmağa çalışıyor, nükte yapıyor, hicvediyor, hilkaten korkak yaratılmış bir insanın tehlikeli bir gece yolculuğunda kafilenin en önünde yürümüş olmaktan duyacağı muğlak bir zevk içinde açık saçık şeyler bile anlatıyordu. Ah, bu bir kör gibi etrafını deneye deneye, dört bir ciheti yoklaya yoklaya yürüme... Şüphesiz ki yarın sabah bu yaptığı şeylerden iğrenecek, bu geceyi israf edilmiş bir zaman gibi addedecek ve kendisini küçük bulacaktı. Fakat ne çıkardı. Bir gece için, ne olsa affedilirdi, mademki eğleniyordu, ve mademki eğlendiğini bilerek, hesaplı bir surette eğleniyordu, o halde bu eğlence onun için iki kattı.
Sayfa 11 - Dergâh Yayınları, 11. Baskı: Aralık 2014, Abdullah Efendi'nin Rüyaları, IKitabı okudu
Ah, onu uyutabilseydi, bir ân için o sarhoş olsaydı! O zaman bütün işler değişecek ve Abdullah bu sofrada ve hayatının bütün sofralarında yepyeni bir adam olacaktı.
Hakikatte Abdullah Efendi, ömürlerinin sonuna kadar kendileri olmaktan kurtulamayan, nefislerini bir an bile unutamayan, etrafındaki havaya kendilerini en fazla bıraktıkları zamanda bile, içlerinde, tıpkı alt katta geçen bütün şeyleri merakla takip eden bir üst kat kiracısı gibi köşesinde gizli, mütecessis, gayrimemnun ve zalim ikinci bir şahsın mevcudiyetini, onun zehirli tebessümünü, inkâr ve istihfaftan hoşlanan gururunu ve her an için ruhu insafsız bir muhasebeye davet edişini duyan insanlardan biriydi. Ah bu ikinci Abdullah Efendi, bu üst kat sakini... Hayır, o kiracı değil, evin asıl sahibi, efendisi, hükümranıydı. Zavallı Abdullah Efendi bu sessiz seyircinin bakışları altında hayatının her lezzetinin birdenbire zehir kesildiğini bütün ömrünce görecekti. Ah, onu uyutabilseydi, bir an için o sarhoş olsaydı! O zaman bütün işler değişecek ve Abdullah bu sofrada ve hayatın bütün sofralarında yepyeni bir adam olacaktı.
Sayfa 12 - Dergâh Yayınları, 11. Baskı: Aralık 2014, Abdullah Efendi'nin Rüyaları, IKitabı okudu
Hakikatte Abdullah Efendi, ömürlerinin sonuna kadar kendileri olmaktan kurtulamayan, nefislerini bir an bile unutamayan,
etrafındaki havaya kendilerini en fazla bıraktıkları zamanda bile,
içlerinde, tıpkı alt katta geçen bütün şeyleri merakla takip eden
bir üst kat kiracısı gibi köşesinde gizli, mütecessis, gayrimemnun
ve zalim ikinci bir şahsın mevcudiyetini, onun zehirli tebessümü
nü, inkar ve istihfaftan hoşlanan gururunu ve her an için ruhu
insafsız bir muhasebeye davet edişini duyan insanlardan biriydi.
Hakikatte Abdullah Efendi, ömürlerinin sonuna kadar kendileri
olmaktan kurtulamayan, nefislerini bir an bile unutamayan,
etrafındaki havaya kendilerini en fazla bıraktıkları zamanda bile,
içlerinde, tıpkı alt katta geçen bütün şeyleri merakla takip eden
bir üst kat kiracısı gibi köşesinde gizli, mütecessis, gayrimemnun
ve zalim ikinci bir şahsın mevcudiyetini, onun zehirli tebessümünü,
inkar ve istihfaftan hoşlanan gururunu ve her an için ruhu
insafsız bir muhasebeye davet edişini duyan insanlardan biriydi.
Ah bu ikinci Abdullah Efendi, bu üst kat sakini . . . Hayır, o kiracı
değil, evin asıl sahibi, efendisi, hükümranıydı. Zavallı Abdullah
Efendi bu sessiz seyircinin bakışları altında hayatının her lezzetinin
birdenbire zehir kesildiğini bütün ömrünce görecekti. Ah, onu
uyutabilseydi, bir an için o sarhoş olsaydı! O zaman bütün işler
değişecek ve Abdullah bu sofrada ve hayatın bütün sofralarında
yepyeni bir adam olacaktı.
Hakikatte Abdullah Efendi, ömürlerinin sonuna kadar kendileri olmaktan kurtulamayan, nefislerini bir ân bile unutamayan, etrafındaki havaya kendilerimi en fazla bıraktıkları zamanda bile, içlerinde, tıpkı alt katta geçen bütün şeyleri merakla takip eden bir üst kat kiracısı gibi köşesinde gizli, mütecessis, gayrimemnun ve zalim ikinci bir şahsın mevcudiyetini, onun zehirli tebessümünü, inkâr ve istihfaftan hoşlanan gururunu ve her ân için ruhu insafsız bir muhasebeye davet edişini duyan insanlardan biriydi.Ah bu ikinci Abdullah Efendi, bu üst kat sakini.. Hayır, o kiracı değil, evin asıl sahibi,efendisi,hükümranıydı.Zavallı Abdullah Efendi bu sessiz seyircinin bakışları altında hayatının her lezzetinin birdenbire zehir kesildiğini bütün ömrünce görecekti.Ah, onu uyutabilseydi, bir ân için o sarhoş olsaydı! O zaman bütün işler değişecek ve Abdullah bu sofrada ve hayatın bütün sofralarında yepyeni bir adam olacaktı.
Hakikatte Abdullah Efendi, ömürlerinin sonuna kadar kendileri olmaktan kurtulamayan, nefislerini bir an bile unutamayan, etrafındaki havaya kendilerini en fazla bıraktıkları zamanda bile, içlerinde, tıpkı alt katta geçen bütün şeyleri merakla takip eden bir üst kat kiracısı gibi köşesinde gizli, mütecessis, gayrimemnun ve zalim ikinci bir şahsın mevcudiyetini, onun zehirli tebessümünü, inkar ve istihfaftan hoşlanan gururunu ve her an için ruhu insafsız bir muhasebeye davet edişini duyan insanlardan biriydi. Ah bu ikinci Abdullah Efendi, bu üst kat sakini... Hayır, o kiracı değil, evin asıl sahibi, efendisi, hükümranıydı. Zavallı Abdullah Efendi bu sessiz seyircinin bakışları altında hayatının her lezzetinin birdenbire zehir kesildiğini bütün ömrünce görecekti. Ah, onu uyutabilseydi, bir an için o sarhoş olsaydı! O zaman bütün işler
değişecek ve Abdullah bu sofrada ve hayatın bütün sofralarında yepyeni bir adam olacaktı.
Hakikatte Abdullah Efendi ömürlerinin sonuna kadar kendileri olmaktan kurtulamayan, nefislerini bir an bile unutamayan etrafındaki havaya kendilerini en fazla bıraktıkları zamanda bile ,içlerinde, tıpkı alt katta geçen bütün şeyleri merakla takip eden bir üst kat kiracısı gibi köşesinde gizli, mütecessis gayrimemnun ve zalim ikinci bir şahsın mevcudiyetini, onun zehirli tebessümünü, inkar ve istihfaftan hoşlanan gururunu ve her an için ruhu insafsız bir munasebeye davet edilişini duyan insanlardan biriydi. Ah bu ikinci Abdullah Efendi, bu üst kat sâkini…Hayır, o kiracı değil, evin asıl sahibi, efendisi, hükümranıydı.
Hakikatte Abdullah Efendi, ömürlerinin sonuna kadar kendileri olmaktan kurtulamayan, nefislerini bir ân bile unutamayan, etrafındaki havaya kendilerini en fazla bıraktıkları zamanda bile, içlerinde, tıpkı alt katta geçen bütün şeyleri merakla takip eden bir üst kat kiracısı gibi köşesinde gizli, mütecessis, gayrimemnun ve zalim ikinci bir şahsın mevcudiyetini, onun zehirli tebessümünü, inkâr ve istihfaftan hoşlanan gururunu ve her ân için ruhu insafsız bir muhasebeye davet edişini duyan insanlardan biriydi. Ah bu ikinci Abdullah Efendi, bu üst kat sakini... Hayır, o kiracı değil, evin asıl sahibi, efendisi, hükümranıydı. Zavallı Abdullah Efendi bu sessiz seyircinin bakışları altında hayatının her lezzetinin birdenbire zehir kesildiğini bütün ömrünce görecekti. Ah, onu uyutabilseydi, bir ân için o sarhoş olsaydı! O zaman bütün işler değişecek ve Abdullah bu sofrada ve hayatın bütün sofralarında yepyeni bir adam olacaktı.
Hakikatte Abdullah Efendi, ömürlerinin sonuna kadar kendileri olmaktan kurtulamayan... etrafındaki havaya kendilerini en fazla bıraktıkları zamanda bile, içlerinde, tıpkı alt katta geçen bütün şeyleri merakla takip eden bır üst kat kiracısı gibi... ikinci bir şahsın mevcudiyetini... duyan insanlardan biriydi. Ah bu ikinci Abdullah Efendi, bu sessiz seyircinin bakışları altında hayatının her lezzetinin birdenbire zehir kesildiğini bütün ömrünce görecekti. Ah, onu uyutabilse, bir an için sarhoş olsaydı! O zaman bütün işler değişecek ve Abdullah bu sofrada ve hayatının bütün sofralarında yepyeni bir adam olacaktı.