Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şubat 2020

How It Works Türkiye - Sayı 16

How It Works Türkiye

How It Works Türkiye - Sayı 16 Gönderileri

How It Works Türkiye - Sayı 16 kitaplarını, How It Works Türkiye - Sayı 16 sözleri ve alıntılarını, How It Works Türkiye - Sayı 16 yazarlarını, How It Works Türkiye - Sayı 16 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
·
Puan vermedi
İnsanlar olarak bazen Dünya’nın sahibi olmadığımızı unutuyoruz. Dünya’nın sunduğu kaynakları kendi ihtiyaçlarımız için kullanırken gezegen üzerinde belirgin etkilere neden olduk. Daha iyi, daha çevre dostu şehirler kurmanın vakti çoktan geldi. Gezegenimize zarar vermeden nüfus artışını sürdürebilmek için “arkoloji” adı verilen yeni şehirler tasarlanıyor. Kim bilir, belki gelecekte siz de onlardan birine taşınırsınız. Üzerinde çalışılan farklı habitat varyasyonları var. Bunların çoğu sürdürülebilir enerji sağlamak üzere doğal, alternatif yöntemler üzerinde duruyor. yazının devamını 66. sayfadan itibaren okuyabilirsiniz....
How It Works Türkiye - Sayı 16
How It Works Türkiye - Sayı 16How It Works Türkiye · Doğan Burda Dergi Yayıncılık · 202036 okunma
Arkoloji
Arkoloji, insanların çevre üzerindeki etkisini sınırlayan, insanları kendi kendine yeten şehirlere yerleştirmeyi amaçlayan fütüristik bir girişim. Paolo Soleri, 1969 yılında İngilizce mimari (architecture) ve ekoloji (ecology) sözcüklerini birleştirerek arkoloji (archology) terimini türetti. Soleri, temel insan ihtiyaçlarını çevre dostu bir tasarımla karşılamaya odaklandı. Mevcut mimari anlayışa göre alçak binalarla dolu günümüz şehirlerinde yolculuk etmek için arabaya bağımlıyız. Soleri ise alanı daha verimli kullanmak için dev yapılar inşa etmeyi öneriyordu. Arkoloji tasarımlarının çoğunda binlerce insanı barındıran yüksek katlı binalar bulunuyor. Peki bu devasa habitatlar gezegene olumsuz etkimizi nasıl azaltacak? Arkolojilerde nüfus yoğunluğu fazla olduğundan, nispeten küçük bir alanda büyük miktarda enerji üretilmesi gerekecek. Soleri’nin ilk tasarımında beton kubbeler vardı. Bu kubbeler, Güneş en alçak noktada olduğunda ve kış aylarında bile Güneş’ten gelen ısı ve ışık enerjisini yakalayacak şekilde yerleştirilecekti. Ayrıca yaz aylarında da gölgelik görevi göreceklerdi.
Reklam
Besici karıncalar
Hayvan yetiştiriciliğinin insanlara özgü bir iş olduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Bazı karınca türleri yaprak biti çiftlikleri kuruyor. Yaprak bitlerini bizim sağmal ineklerimiz gibi kullanıyor ve onlardan topladıkları salgıları içiyorlar. Yaprak bitleri bitkileri yerken yan ürün olarak yaprak özsuyu denilen şekerli bir sıvı üretiyor. Karıncalar bu sıvıyı çok seviyor. Bu sıvı karşılığında karıncalar yaprak bitlerini var güçleriyle savunuyor. Uğurböceği gibi yaprak biti avcılarının yumurtalarını yiyerek onların gelişmesini önlüyorlar. Bu anlaşma mutualistik sayılabilir ama karıncalar yaprak bitlerini kontrol altında tutmak için aşırı önlemlere de başvuruyor. Yaprak bitleri normalde kanatsız ama bir koloni çok küçülür veya kaynaklar azalırsa yaprak bitlerinin kanatları çıkıyor ve daha yeşil çayırlar aramaya gidiyorlar. Tabii önce karıncanın biri kanatlarını koparmazsa… Bilim insanları, karıncaların yaprak bitlerini kontrol altında tutmak için düzenli olarak onların kanatlarını kopardıklarını gözlemledi. Ayrıca karıncaların ayak izlerindeki bir kimyasal, yaprak bitleri üzerinde sakinleştirici etkiye sahip: Onların daha yavaş yürümelerini ve sıraya girmelerini sağlıyor.
Isı transferi
Evrenimiz maddeden ve enerjiden oluşur. Sayısız parçacık sürekli hareket halindedir. Bu hareketi termometreyle ölçebiliriz. Sıcaklık bize ortalama kinetik enerjiyi (hareket enerjisini) gösterir. Parçacıklar ne kadar çok hareket ederse sıcaklık o kadar yüksek olur. Isı, bu enerjinin bir yerden başka bir yere aktarılmasıdır. Bir nesne size sıcak geliyorsa vücudunuza enerji aktarıyor demektir. Bu aktarım üç şekilde olabilir: iletim (kondüksiyon), taşınım (konveksiyon) ve ışınım (radyasyon). Isı aktarımını ve eskiden öne sürülmüş kuramların çoğunun yanlış olduğunu 1800’lü yıllarda anlamaya başladık.
Kuantum Bilgisayarı
Geleneksel bir bilgisayar tek bitler halinde çalışır: Bulduğu sonuçlar ya bir ya da sıfırdır. Yani aynı anda tek bir hesaplama yapabilir. Kuantum bilgisayarı ise kuantum dolaşıklığıyla birbirine bağlanmış tüm kübitleri aynı anda kullanır. Bu, aynı anda milyonlarca hesaplama yapabileceği anlamına gelir. Kuantum bilgisayarlarının hızı ve gücü katlanarak artar. Bununla birlikte; sıcaklık değişimi, elektromanyetizma, ses dalgası veya fiziksel bir titreşimden kaynaklanan en ufak parazit bile kübitlerin aynı anda birden fazla durumda kalmasını engelleyebilir. Bu da hesaplamalarda hataya yol açabilir, hatta kuantum bilgisayarlarını normal bilgisayar hızlarına kadar yavaşlatabilir.
98 syf.
10/10 puan verdi
How It Works Türkiye, bu sayıda Uzay, Teknoloji, Çevre, Ulaşım, Bilim ve Tarih gibi başlıklar altında birbirinden renkli ve keyifli yazılardan oluşuyor. Dergi mümkün olduğunca geniş bir perspektiften ve bağımsız olarak bilimi kolay ve keyifle okunabilir şekilde sunuyor. Bu ay ki kapak konusu kuantum bilgisayarları. Bilim ve teknolojinin birbirini
How It Works Türkiye - Sayı 16
How It Works Türkiye - Sayı 16How It Works Türkiye · Doğan Burda Dergi Yayıncılık · 202036 okunma
Reklam
98 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Teknolojiden bilime tarihden ulasima uzaydan cevreye kadar bircok kategoride onemli makalelerin ve bilgilerin oldugu Harika bir sayi daha. Bu ay ki sayida en dikkat cekici buldugum makale (Formula E Elektrikli Yaris Arabalari) Kesinlikle okumalisiniz
How It Works Türkiye - Sayı 16
How It Works Türkiye - Sayı 16How It Works Türkiye · Doğan Burda Dergi Yayıncılık · 202036 okunma
98 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
How It Works Türkiye - Sayı 16 (Şubat 2020)
Severek ve ilgi ile okuduğum konulari iceren bir sayi olmuş. BİLİM basliğında; Kuantum bilgisayarları var. Yeni nesil bilgisayarlar parçacıkların gücünü kullanıyor. -Madde ve antimadde Anti madde ile maddenin bir araya gelirse atom bombasi gücunde enerji olusurmus ancak arastirmalarla henüz biraraya getirme saglanamamis. 60 saniyede bilim: ısı
How It Works Türkiye - Sayı 16
How It Works Türkiye - Sayı 16How It Works Türkiye · Doğan Burda Dergi Yayıncılık · 202036 okunma
Çin’in keşif aracı Ay’da çalışma rekorunu kırdı
Çin’in Ay keşif aracı Yutu-2, Ay yüzeyinde en uzun süre çalışan robot oldu. Çin devlet televizyonu CGTN’in haberine göre Ay’ın karanlık yüzünde çalışan robot, Sovyetler Birliği’nin Lunokhod 1 keşif aracına ait bir önceki
Reklam
Beynimizle mi yoksa kalbimizle mi aşık oluruz?
“Aklımı mı yoksa kalbi mi dinlemeliyim?” sorusu oldukça klişe bir soru ama hangisinin gerçek bir anlamı olduğunu pek az kişi düşünmüştür. Kalp yüzyıllardır aşkı ve sevgiyi ifade eden bir sembol olarak kullanılsa da gerçekler başka: Âşık olunca hissettiğimiz ve düşündüğümüz şeyleri beyin üretiyor. Kalple aşk arasındaki bağlantı ise eski Mısırlılara kadar uzanıyor. Eski Mısırlılar bilgelik, duygu, bellek, kişilik ve ruhtan sorumlu organın kalp olduğuna inanıyordu. Duyguların yaratılmasında çeşitli hormonların üretimi rol oynar. Bununla birlikte kalbin de bazı duygularla ilişkisi olabilir çünkü kalp de dahil olmak üzere vücudumuzun her yerinde hormonlar üretilir. Romantik hisler söz konusu olduğunda beyniniz oksitosin hormonuyla dolar. Hoşunuza giden birini gördüğünüzde dopamin, feniletilamin ve oksitosin kan dolaşımına girer. Bu kimyasallar vücudunuzu kısa süreliğine uyarır ve kalbinizin daha hızlı atmasına neden olur
Aç olduğumuzu nasıl anlıyoruz?
Hipotalamus, yiyecek ve su tüketimi gibi önemli bedensel süreçlerden sorumlu beyin bölgesidir. Bedeniniz son yediğiniz yemeğin enerjisini tükettiği zaman kan şekeri seviyeniz düşer. Midede ghrelin adlı hormon üretilir ve bu hormon beyne girince açlık hissini tetikler. Yemek yedikten sonra başka hormonlar beyne artık doyduğunuzu söyler ve döngü yeniden başlayana kadar açlık hissi bastırılır.
Tarihi geçmiş ilaçlar kullanılabilir mi?
Son kullanma tarihi ilacın etkisini ve güvenilirliğini garanti altına alır ama bu tarihler tartışmalı. 100’den fazla ilaç üzerinde yapılan bir araştırmada ilaçların %90’ının 15 yıl sonra bile etkili olduğu görüldü. Yine de tarihi geçmiş ilaçları kullanmamanızda fayda var.
Japonya’ya atom bombası atan mürettebata ne oldu?
Ağustos 1945’te ABD’li bir uçak mürettebatı Hiroşima’ya atom bombası atarak yaklaşık 80.000 insanın anında ölümüne sebep oldu. Birkaç gün sonra başka bir mürettebat da Nagazaki’ye attığı bombayla 40.000 kişiyi öldürdü. Her iki mürettebat da yaşattıkları yıkımı kabul etti ama savaşı sona erdirdikleri için uzun vadede daha çok hayat kurtardıklarını öne sürdüler.
Şu anda dünyanın dokuz ülkesinde yaklaşık 13.850 nükleer silah bulunuyor
35 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.