Haruki Murakami’nin yazarlığa başlangıcını yaptığı, acemilik eserim diye pek beğenmediği hatta uzun bir süre çevirisinin yapılmasını istemediği ama benim için bir o kadar çok anlam barındıran ilk eseri. 1979 yılında yayınlanan, 29 yaşında başladığı muhteşem kariyerinin ilk kitabı.. Ben Murakami’ye ilk olarak Sahilde Kafka ile başladım okumakta hiç zorluk çekmedim,yazara yabancı değilmişim gibiydi ancak size tavsiyem giriş kitabı olarak bu kitapla başlamanız daha uygun olur; yazarın iç dünyasını, hayata dair düşüncelerini, metaforlarının temellerini bu kitapta görebilirsiniz. Dil sade ve akıcı. Tam olarak bir hikaye söz konusu diyemeyiz. Herkesin yaşamından, içimizden bir hikaye. 21 yaşında bir öğrencinin yaz tatilinde 18 günlüğüne aile evine gelişi ve geçirdiği zamanı anlatıyor. Karakterlerin isimleri yok ama onlar hakkında fazlaca bilgi sahibi olabiliyorsunuz. Arkadaşlık, ilişkiler, insanlar, hayatın içinden bir kitaptı. En sevdiğim yanlarından biri kitaplarına serpiştirdiği şarkılar.. Okurken bence bu şarkıları açmamızı istiyor. Spotifyda albüm yapıyorum her Murakami kitabında bu şarkıları dinliyorum. (Bu müzik zevki bir dönem caz bar işletmesinden dolayı bu kadar iyi olmalı)