Ötede, koca bir alanda yıkık bir ülke uzanıyordu ve vaat ettiği tek şey kederdi. Her bir yeşil yaprak, her bir ot ve tahıl parçası en az o zavallı insanlar kadar kuruyup büzülmüştü. Her şey boynunu bükmüş, keyifsiz, harap ve yıkıktı. Evler, çitler, evcil hayvanlar, adamlar, kadınlar, çocuklar ve onlara hayat veren toprak hepsi tükenmişti.