Kesinlikle yapılan övgüleri hakeden bir roman. Öncelikle şunu belirteyim , 167.sayfaya gelene kadar inanılmaz sıkıldım . Cümleler çok uzun, sonuna gelene kadar ne okuduğumu unutuyordum. Tekrar tekrar okuduğum , hatta geri dönüp bu kimdi dediğim çok kısım oldu. Karakterlerin bazen isimleri , bazen soyisimleri kullanıldığı için inanılmaz kafam karıştı. Okurlara tavsiyem , gerçekten anlamak istiyorlarsa ,her yeni karakteri not almaları . Bu şekilde daha kolay olacaktır , bende yapmadığıma pişman oldum. Birde çok sık geçen ; "ayak sesleri" , "gürültü, uğultu,şimşek , fırtına","denizin kabarması " gibi terimlerin, gercek mi yoksa betimleme mi olduğu konusu çoğu yerde kafamı karıştırdı. Ama dediğim gibi sayfa 167 den sonrası inanılmaz akıcı ve merak uyandırıcı idi. Son 150 sayfayı 2 saat içinde okuyup bitirdim. Biyerde okuduğum en unutulmaz kitap karakteri kimdi sorusuna "sdney carton " diyen bir yazıyı okuduğum için sonunu az çok tahmin etmiştim . Ama Madam Defarge olayına çok şaşırdım diyebilirim , bunu beklemiyordum . İyi ki okumuşum dedirten bir kitaptı. En iyilerim arasında yerini aldı