İnsanoğlu, her adımını mezardan uzaklaşmak için atar, fakat yine de her adımda mezara biraz daha yaklaşır!... Her nefesini ömrü uzatmak için alır, fakat yine de her nefes alışta ömründen bir nefeslik zaman eksilir!
"Ve beyne ihtilâf-il leyli ves-subhi ma'rekün
Yekürrü aleynâ ceyşühû bil'acâyib"
.
.
"Gece ile sabahın arasında daima bir anlaşmazlık vardır. Savaşıp dururlar. Acayip askerler ile bize hücum ederler."
İnsan her adımını mezardan uzaklaştırmak için atar, yine her adımda mezara bir adım daha yaklaşır. (Nitekim her nefesini hayatını uzatmak için alır. Yine her nefeste hayatından bir nefeslik zaman azalır.)
“Halka söylemekten utanacağın bir şeyi yapmaktan nasıl utanmazsın? Sen herkesten alçak mısın ki yaptığın bir şeyi ötekinin berikinin bilmesinden utanıyorsun da yalnız sen bildiğinde utanmıyorsun.”
Gözünde ölmüş değildi, fakat kendisi için girilmesi mümkün olmayan bir başka âleme geçmiş; gönlünde ne kadar ince duygu ve sevgi yeteneği varsa hepsini de beraber götürmüştü.
"İşte söyledim. Gönlünüz oldu mu? Işte kalbimi açtım; içinde ne varsa önünüze serdim... Bana kadınlığımı da, terbiyemi de unutturdunuz... Elvermedi mi?.. Bir kere daha söyleyeyim mi? İşte sizi seviyorum... Ne yapayım, gönlüme de söz geçiremem ya!.."