Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İstemli Ölüm Karşısında Batı Toplumu

İntiharın Tarihi

Georges Minois

Sayfa Sayısına Göre İntiharın Tarihi Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre İntiharın Tarihi sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre İntiharın Tarihi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Shakespeare, Hamlet, III, I.
Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu: Kör talihin darbelerine ve sıkıntılarına dayanmak mı daha onurlu olur ruh için, Yoksa acılar ummanına karşı silahlanıp Bir yaşam reddiyle onlara bir son vermek mi? Ölmek, uyumak. Hepsi bu; bir uykuyla korkunç kalp atışlarını yatıştırabilmek sonunda, Doğanın bedene miras bıraktığı bin bir acıyı sona erdirmek, Canı gönülden istenecek bir son olmaz mıydı? Ölmek, uyumak; Uyumak... Ve belki düş görmek: işte bütün dert de bu.
Sayfa 8 - Dost Yayınevi
intiharlar, veba ya da tüberküloz ölümleri gibi incelenemez, çünkü istemli ölüm, nüfusbilimsel değil, felsefi, dini, ahlaki ve kültürel anlamı olan bir ölüm türüdür. Uzun süre boyunca etrafını sarmış olan sessizlik ve gizlilik, onun çevresinde bir rahatsızlık ortamı yaratmıştır.
Reklam
Kendini öldürmek, felaket karşısında pest etmek midir, yoksa en büyük egemenliğin, insanın kendi yaşamı üzerindeki egemenliğinin kazanılması mıdır?
Sayfa 11
Albert Camus
“Gerçekten ciddi tek bir felsefi sorun vardır: intihar. Yaşamın yaşanmaya değer olup olmadığına karar vermek, felsefenin temel sorusunu yanıtlamak demektir. Gerisi, dünyanın üç boyutlu olup olmadığı, mizacın dokuz mu yoksa on iki kategorisi mi olduğu, bütün bunlar sonra gelir. Oyunun kuralı budur; önce yanıtlamak gerekir. [...] Kurt insanın içindedir. Onu orada aramak gerekir. Varoluş karşısındaki bilinçlilikten aydınlığın dışına kaçmaya götüren bu ölümcül oyuna uymak ve onu anlamak gerekir.”
hızlı başlayan kitaplardan :
İnsanı insan yapan her şeyin önyargısız ve yasaksız incelenmesi gerekmez midir? Jean Baechler’in de hatırlattığı gibi, istemli ölümden daha insana özgü bir şey var mıdır? Hayvan “intiharları” birer masaldır; sadece insan, kendi varlığı üzerinde düşünebilir ve onu sürdürme ya da sona erdirme kararını verebilir. İnsan, şu ana dek yaşamda kalmasını sağlayacak nedenler bulduğu için bugün insanlık hâlâ vardır. Ama belli bir kısmı, bu yaşamın artık yaşanmaya değer olmadığına karar vermiş ve hastalık, yaşlılık ya da savaş tarafından kovulmadan kendi isteğiyle çekip gitmeyi tercih etmiştir. Bazıları onların deli olduğunu söyleyecektir. Cato, Seneca, Montherlant, Bettelheim ve daha birçok kişi de, tam anlamıyla insana özgü bir edim olan istemli ölümün, özgürlüğün, varlığına ya da yokluğuna karar verme özgürlüğünün en büyük kanıtı olduğunu düşünmüştür. Onların tercihi karşısında, insan, Raymond Aron gibi kendine şu soruyu sormalıdır: “Kendini öldürmek, felaket karşısında pes etmek midir, yoksa en büyük egemenliğin, insanın kendi yaşamı üzerindeki egemenliğinin kazanılması mıdır?
“Kendini öldürmek, felaket karşısında pes etmek midir, yoksa en büyük egemenliğin, insanın kendi yaşamı üzerindeki egemenliğinin kazanılması mıdır?”
Reklam
İnsan, şu ana dek yaşamda kalmasını sağlayacak nedenler bulduğu için bugün insanlık hâlâ vardır. Ama belli bir kısmı, bu yaşamın artık yaşanmaya değer olmadığına karar vermiş ve hastalık, yaşlılık ya da savaş tarafından kovulmadan kendi isteğiyle çekip gitmeyi tercih etmiştir. Bazıları onların deli olduğunu söyleyecektir. Cato, Seneca, Montherlant, Bettelheim ve daha birçok kişi de, tam anlamıyla insana özgü bir edim olan istemli ölümün, özgürlüğün, varlığına ya da yokluğuna karar verme özgürlüğünün en büyük kanıtı olduğunu düşün­müştür. Onların tercihi karşısında, insan, Raymond Aron gibi kendine şu soruyu sormalıdır: “Kendini öldürmek, felaket karşısında pes etmek midir, yoksa en büyük egemenliğin, insanın kendi yaşamı üzerindeki egemenliğinin kazanılması mıdır?"
Albert Camus
“ Gerçekten ciddi tek bir felsefi sorun vardır: intihar. Yaşamın yaşanmaya değer olup olmadığına karar vermek, felsefenin temel sorusunu yanıtlamak demektir. Gerisi, dünyanın üç boyutlu olup olmadığı, mizacın dokuz mu yoksa on iki kategorisi mi olduğu, bütün bunlar sonra gelir. Oyunun kuralı budur; önce yanıtlamak gerekir. [...] Kurt insanın içindedir. Onu orada aramak gerekir. Varoluş karşısındaki bilinçlilikten aydınlığın dışına kaçmaya götüren bu ölümcül oyuna uymak ve onu anlamak gerekir. ” A. Camus/ Le Meythe de Sisyphe.
İnsanlık
İnsan, şu ana dek yaşamda kalmasını sağlayacak nedenler bulduğu için bugün insanlık hâlâ vardır.
Sayfa 11
Onların tercihi karşısında, insan, Raymond Aron gibi kendine şu soruyu sormalıdır: “Kendini öldürmek, felaket karşısında pes etmek midir, yoksa en büyük egemenliğin, insanın kendi yaşamı üzerindeki egemenliğinin kazanılması mıdır?
Sayfa 12 - Dost Yayınevi
Reklam
Olmak ya da olmamak? Onlara göre bütün mesele bu değildir. Yaşıyorsak, Tanrı’ya şükretmek ve topluma yararlı olmak için yaşamak zorunda olduğumuz içindir. Kaçıp gidenler, hem öbür dünyada hem de ölü bedenleri içinde ağır biçimde cezalandırılır.
aman ne şölen ne şölen :d
intihar çoğu zaman toplumsal bir kınamanın konusu olmuştur. Çünkü intihar, hem bize hayat veren Tanrı’ya hem de üyelerinin refahını sağlayan topluma karşı bir hakaret olarak görülmüştür. Tanrı bağışını reddetmek ve yaşam şöleninde türdeşlerimizle birlikte olmayı reddetmek, tanrısal lütufların yönetimiyle ilgilenen dini sorumlularla toplumsal şöleni düzenleyen siyasal sorumluların hoş göremeyeceği iki suçtur.
Sa­dece insan, kendi varlığı üzerinde düşünebilir ve onu sürdürme ya da sona erdirme kararını verebilir. İnsan, şu ana dek yaşamda kalmasını sağlayacak nedenler bulduğu için bugün insanlık hâlâ vardır. Ama belli bir kısmı, bu yaşamın artık yaşanmaya değer olmadığına karar vermiş ve hastalık, yaşlılık ya da savaş tarafından kovulmadan kendi isteğiyle çekip gitmeyi tercih etmiştir. Bazıları onların deli olduğunu söyleyecektir. Cato, Seneca, Montherlant, Bettelheim ve daha birçok kişi de, tam anlamıyla insana özgü bir edim olan istemli ölümün, özgürlüğün, varlığına ya da yokluğuna karar verme özgürlüğünün en büyük kanıtı olduğunu düşün­müştür.
Sayfa 12 - Dost Yayınevi
Hiç kimse bunu Albert Camus’den daha iyi açıklayamamıştır: “Gerçekten ciddi tek bir felsefi sorun vardır: in­tihar. Yaşamın yaşanmaya değer olup olmadığına karar vermek, felsefe­nin temel sorusunu yanıtlamak demektir. Gerisi, dünyanın üç boyutlu olup olmadığı, mizacın dokuz mu yoksa on iki kategorisi mi olduğu, bütün bunlar sonra gelir. Oyunun kuralı budur; önce yanıtlamak gerekir. [...] Kurt insanın içindedir. Onu orada aramak gerekir. Varoluş karşısındaki bilinçlilikten aydınlığın dışına kaçmaya götüren bu ölümcül oyuna uy­mak ve onu anlamak gerekir.”
Sayfa 12 - Dost Yayınevi
150 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.