İslam Tarihini Anlama Kılavuzu

Seyfettin Erşahin

En Eski İslam Tarihini Anlama Kılavuzu Sözleri ve Alıntıları

En Eski İslam Tarihini Anlama Kılavuzu sözleri ve alıntılarını, en eski İslam Tarihini Anlama Kılavuzu kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Medeniyet çerçevesi sarsılan kültür, değerlendirme ve seçme gücünü kaybeder. Manevi dinamikler/değerler sistemi gevşer. Kültür, diğer medeniyetlerin damgasını taşıyan her kültür öğesine açık hale gelir. Medeniyet bilinci ve unsurları sarsıldığı için yüksek düşünce ürünleri alınamaz; ama olumsuz öğeler kolayca girer. Çünkü olumsuz öğeleri benimsemek için düşünce yüksekliğine ve irade gücüne ihtiyaç yoktur.
Sayfa 327Kitabı okudu
Medeniyetin hemen her safhasında manevi yönün ihmal edilmemesi önem arz etmektedir. Maddi gelişmeler veya teknoloji, ahlaki ve manevi değerleri ön planda tutmayan kişi veya toplumun emrine verildiği zaman, önlenmesi güç katliamlara, zulümlere yol açabilir. Sözgelişi Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Batı medeniyetinin kendi geleceği ile ilgili kuşkuları artmıştır. Bu; medeniyette -kendi inanç ve ahlak nizamının gelişme süreci içinde- birer kültür öğesi olan bilim ve teknolojiyi, çeşitli felsefe ve sanat ve ekollerini doğurmuştur. Ama aynı sistem, çeşitli olumsuzluklara da yol açmıştır.
Sayfa 330Kitabı okudu
Reklam
Askeri Faaliyetlerin Niceliği Üzerinde Duruluyor
-Siyer kaynakları da dâhil olmak üzere- tarihî nakiller ve bunlara dayanan tarih kitapları; askerî faaliyetlerin, gaza ve cihadın, fetihlerin nitelikten çok niceliklerinin anlatılarıyla doludur. Barış, barış dönemleri, birey, toplum, kültür ve sanat unsurlarına pek yer verilmemiştir. Sanki siyer askerî faaliyetlerin ve savaşların tarihidir. Bu tutumun tarih anlatısına egemen olması askerî tarihi öne çıkarmakla kalmıyor, askerî şahsiyetleri de önemli kılıyor. Öyle ki Hz. Muhammed ve sahabenin veya İslam ülkesinin tarihi sırf askerlerin karar ve eylemleri çerçevesinde resmedilmiş oluyor. Bunun anlaşılır bir nedeni şu ki askerî faaliyetler ve sonuçları çok kısa bir zaman zarfında toplumların hayat standartlarını, biçimlerini ve siyasi yapılarını değiştirebiliyor. Bazen bu değişim çok radikal bir biçimde yaşanıyor. Diğer taraftan geniş bir bakış açısıyla bakıldığında tarih veya siyer o faaliyetleri aşan büyük zihniyet ve kültür dalgaları üzerinden yaşanmıştır. Askerî faaliyetler fiziki şartlar ve ilişkileri yeniden belirlese de toplumsal inşa ve uyum faaliyeti ve süreci yerleşik zihnî kabullerden besleniyor. Bu anlamda aslında insanlığın tarihi muhakkak ki barış zamanlarında ne yaptığımız ve ne yapamadığımızla doğrudan bağlantılıdır. Şurası açık ki savaşarak, toprak alıp vererek, etrafı haraca bağlayarak medeniyet kurmak mümkün değildir. Tarihçiler Müslümanları erhamu'l-fâtihîn (fatihlerin en merhametlisi) olarak değerlendirirler.
Sayfa 98-99
Hz. Peygamber'in Evliliklerindeki Ölçüler
6.5.1. Hz. Peygamber'in Evliliklerinde Kıstaslar Hz. Muhammed, evliliklerini yaparken bize göre, yerel uygulamaları göz önünde bulundurarak kimi yönleriyle evrensel ilkeler getirmiştir. 1. Yerel Yön: Hz. Muhammed'in evlenirken uyduğu; çokeşlilik (poligami) ve küçük yaştaki kızlarla evlilik bir Arap-Sami geleneğidir ve yereldir. Bu unsurlar geçmiş ümmetlerin peygamberlerinde de görülmüştür. Nitekim Kur'an, yerel bir uygulamaya örnek olan genç Âişe ile evlilik konusuna değinmez; telmih, itiraz, tercih veya teşvikte de bulunmaz. 2. Evrensel Yön: Hz. Muhammed evlilikleri ile insanlığa örnek olmuş, evrensel ilkeler getirmiştir. • İlki, kendisinin ancak özel şartlar altında gerçekleştirdiği çokeşliliği, Kur'an'ın dört ile sınırlandırmasıdır. Bu da aile saadeti için hanımlar arasında adalete uygunluk şartına bağlanmış ve tekeşlilik teşvik edilmiştir. • İkincisi, gayr-i ahlaki ve gayr-ı insani cahiliye âdetlerinden olan, evlilikte sınıf farkı ve tebenni (evlat edinme) kaldırılmış, böylece insanların eşit oldukları gösterilerek evrensel bir insan hakkı olan soy hakkının ihlali önlenmiştir. • Üçüncüsü, evliliklerde ahlakilik ve dindarlık ilkeleri öncelenmiştir. Tahyîr olayında da olduğu gibi, aile içi küçük huzursuzlukların yaşanabileceği ilkesi benimsenmiş, aile hayatında asıl olanın anlaşmak ve ahireti/dindarlığı tercih etmek olduğu vurgulanmıştır. • Son olarak ise aile; aile hayatı ve diğer konularla ilgili dinî hükümlerin tebliğ, tebyîn ve taliminin yapıldığı bir eğitim-öğretim kurumu hâline getirilmiştir.
Sayfa 115-116
Hz. Peygamber'in Evlilik Gerekçeleri
Hz. Muhammed'in evlilik gerekçelerini şöyle özetleyebiliriz: 1. İnsani Bir Varlık Olarak Evlenme İhtiyacı ve İsteği: Hz. Muhammed de her insan gibi, maddi ve manevi şartları taşıdığını hissedince evlenme ihtiyacı ve isteğini, Hatice ile hayatını birleştirerek yerine getirmiştir. Burada onun, her evlilikte olduğu gibi bedensel, psikolojik
Sayfa 116-119
Şiilerin Hilafet Teorisi Saltanata Dayanır
Şiilerin en çok karşı çıktıkları hususlardan biri Mu'âviye'nin oğlu Yezit'i veliaht ilan ederek hilafeti hanedan saltanatına dönüştürdüğüdür Ancak Şiilerin imamet/hilafet teorisi de hanedan ve veliahtlığa dayanır. Hem de Allah tarafından tayin edilmiş bir hanedan: Ehl-i Beyt.
Sayfa 186
Reklam
25 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.