İslam tarihi boyunca aydınlar bilim yapabilmek veya İslam'ı eleştirmek için İslamcı gibi davranmışlar veya İslam'ı günümüze uydurmaya çalışmışlardır. Yine de zındık, kafir, katli vaciptir damgası yemekten kurtulamamışlardır. Bunun yerine bu aydınlarımız İslami gerçekleri açık açık halkımıza anlatsalardı, şu anki geldiğimiz noktadan çok daha iyi bir konumda olurduk. Bahriye Üçok ''yalancı peygamberler'' yerine ''bütün peygamberler yalancıdır'' diyebilseydi. Aydınlanmaya çok daha fazla katkı verirdi. Aslında kendisine peygamber tanımını yakıştıran insanlarda yalan sanatını en iyi uygulayanlardır. Kendi çıkarları doğrultusunda tanrıyı kullanan ve kendisine peygamber denilen bu kişiler, tanrıdan emirler aldım. Ben onunla sizin aranızda aracıyım diyerek yoksul ve emeği ile geçinen insanların emeklerini talan etmişler ve ganimet adı altında el koymuşlardır. Kendi yaşantılarını yaşanabilir yaparken, yoksul halkı da, acı, kan, gözyaşı ve anaların feryatları ile baş başa bırakmışlardır. Bahriye Üçok'un söyleyemediğini biz söylüyoruz ve ''bütün peygamberler yalancıdır'' diyoruz.