Öne Çıkan İsteme ve Tasarım Olarak Dünya (Cep boy) Gönderileri
Öne Çıkan İsteme ve Tasarım Olarak Dünya (Cep boy) kitaplarını, öne çıkan İsteme ve Tasarım Olarak Dünya (Cep boy) sözleri ve alıntılarını, öne çıkan İsteme ve Tasarım Olarak Dünya (Cep boy) yazarlarını, öne çıkan İsteme ve Tasarım Olarak Dünya (Cep boy) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Öncelikle şunu söylemek isterim ki; Arthur Schopenhauer, nam-ı diğer Arthur amcacım büyük adamdır. Bana göre, yaşamış ve düşüncelerini olağanüstü bir şekilde açıklayabilmiş en nadide insanlardan biridir. Dolayısıyla, burada ifade edebileceğim her anlayış, her açıklama, her düşünce vs. kısacası kullanabileceğim hiçbir kelime, onu anlatma konusunda
Arthur Schopenhauer amcacım, büyük adamdır! Eğitmenliği, düşünceleri, keşifleri, öngörüleri, zevkleri, hatta yerine göre yergileri bile EfsanE olan bir insan. Karanlıkta kalmış düşüncelerimizi aydınlatmak, var olduğunu bile bilmediğimiz konulardaki boş düşüncelerimizi doldurmak, kulaktan doğma bilgilerle temelleştirdiğimiz düşüncelerimizi yıkmak,
Senin var olman, olsa olsa benim tarafımdan algılanmış olman demektir. Senin var olduğun yer benim tasarımımdır. Dolayısıyla, ben senin varlığının ilk koşuluyum.
Schopenhauer ve Başyapıtı üzerine;
İnsan bildiklerini kendisine söyleyemiyor sanırım, kitaplar işte tam da bu işe yarıyor. Bu kitap bana bildiklerimi kendime söylemeye cesaretim olmadığı anda rastladı. Schopenhauer size her zaman ve her okumada daha fazlasını verebilecek bir yaşam eğitmeni olabiliyor.
Aslında dili ağır değildir. Şöyle ki;
Arthur Schopenhauer; Kant'tan etkilenmiş ve özellikle Nietzsche'yi etkilemiş, akıl hocası olmuş bir düşünürdür ancak Schopenhauer'i belli bir felsefe geleneği içinde sınıflandırmak pek mümkün değil. Kuşkucu, karamsar bir Alman filozofudur. Her ne kadar görüşlerine katılmasamda hayata başka bir açıdan bakmamı ve kafamı birbirinden farklı görüşleriyle çokça kurcalamamı sağlayan bir filozof. Schopenhauer'in okuduğum ikinci fakat yazdığı ilk felsefî eser olan
İsteme ve Tasarım Olarak Dünya (Cep boy) Schopenhauer'in felsefî düşüncelerinin temelini ve odağını oluşturan bu eser onun başyapıtı olarak görülür. Schopenhauer, iki beceriyi yani aklı ve anlayışı birbirinden ayırmıştır. Görünen dünyanın ardında yatan esas gerçekliğin istenç yani istemek olduğunu ileri sürdü ve bu şekilde irade kavramını içgüdüsel olarak ifade etmiştir. İrade kavramı fiziksel ve sosyal yapımızı şekillendiren bir durum gibi gözükse de özümüzden gelen yaşamı sağlayan bir enerjidir. İnsanın iradesini kontrol edemediği durumlar acıları ve kötülüğü doğurmuştur. Çünkü irade hep ister. İrade, Schopenhauer felsefesinde kendini bir zorunluluk olarak gösterir, ki onun düşüncesindeki karamsarlığın kaynağı da esas olarak budur. Aklın denetiminde olmayan bu istenç, insanları parmağında oynatıyor ve ulaşılamayan hayallerle, insanı hiçbir zaman dışına çıkamayacağı bir bıkkınlık ve acı döngüsüne sokuyordu. Ona göre; bu anlamsız, acı dolu, kötü hayattan kaçınmanın tek yolu vardı: İsteme arzumuzu öldürmek! Arzularımıza acı çekmeden asla ulaşamayacağımızı savunur.
Yürüyüşümüzün sürekli durdurulan bir düşme olduğunu kabul etmemiz gerektiği gibi gövdemizin yaşamının da sürekli durdurulan bir ölme, hep ertelenen bir ölüm olduğunu kabul etmeliyiz. Son olarak, aynı biçimde usumuzun etkinliği sürekli ertelenmiş bir can sıkıntısıdır.